Ahmed Şahin
a.sahin@zaman.com.tr
AİLE-SAĞLIK
Bekleyen gusül soru ve cevapları
Soru: Bazen gusülden önce niyet etmeyi unuttuğumuz oluyor, sonra aklımıza gelince pişmanlık duymaya başlıyor, guslümüz geçerli oldu mu acaba diye şüpheye düşüyoruz. Sorduğum bazı kimseler niyetsiz gusül olmaz, diyorlar. Kimileri de gusülde niyet şart değildir, şüpheye kapılmaya gerek yoktur diye teselli ediyorlar. Burada sorumuz şöyle oluyor: Gusülde baştan niyeti unutan kimsenin yaptığı guslü sahih midir? Niyetini unutmuş olması guslüne bir zarar vermez mi? Yoksa niyeti unutulan guslü yenilemek mi gerekir?
Cevap: Gusül kelimesinde özel bir mana vardır. İnsan maruz kaldığı bir cünüplükten sonra kendini manevî kirli kabul eder. Böyle manevî kirlilikten temizlenmek için yaptığı yıkanmaya gusül adı verilir. Bu guslün de olmazsa olmaz üç farzı vardır. Bunlar:
1- Ağız içini yıkamak.
2- Burun içini yıkamak.
3- Bundan sonra da bedenin tümünü baştan aşağıya iğne ucu basacak kadar kuru yer bırakmaksızın yıkamak.
Bunlar yapıldığı takdirde guslün üç farzı yerine getirilmiş olunur, yapılan gusül tamam sayılır. Baştan niyet etmeyi unutmak da gusle zarar vermez.
Çünkü mezhebimiz Hanefi’ye göre gusülde niyet sünnettendir. Baştan niyet yapılırsa sünnet sevabı alınır, unutulur da yapılmazsa sünnet sevabından mahrum kalınır, ancak gusle bir zarar gelmez. Çünkü niyet guslün farzlarından değil sünnetindendir.
Gusülle ilgili diğer sorular:
Soru: Gusül yapıp da çıktıktan sonra bedenin bir yerinde kuru yer kaldığı anlaşılsa, guslü yeniden yapmak mı gerekir, yoksa sadece kuru kalan yer yıkanarak guslün eksiği tamamlanmış mı olur?
Cevap: Gusülde ağzını, burunu yıkamadığını veya bir yerinin kuru kaldığını giyindikten sonra anlayan insan, yeniden gusül yapması lazım gelmez. Sadece kuru kalan yerlerini yıkaması yeterli olur. Ancak yıkamadan kıldığı bir namazı olmuşsa o namazı yeniden kılması gerekir. Büyük İslam İlmihali’ne de bakılabilir.
Soru: Gözlerin içine yapıştırılan lenslerin altına su geçmiyor, bu lensler gusle engel olmuyor mu?
Cevap: Gusülde bedenin dış kısmı yıkanacağından gözlerin içini yıkamak gerekmiyor. Bundan dolayı göz bebeğine yapıştırılan lensler abdeste de gusle de mani sayılmıyorlar. Çünkü gözlerin içi bedenin yıkanması gereken dış kısmından kabul edilmiyor.
Ancak trnak üzerindeki boyalar tabaka teşkil eder de altına suyun geçmesine engel olurlarsa, engeller silinerek guslün yapılması gerekir. Şayet bu boyalar kına gibi tabaka teşkil etmiyor da suyun temasını önlemiyorsa bir yasak da söz konusu olmuyor. Kullanılması sünnet olan kına gibi mahzursuz sayılıyor.
Soru: Gusülde bedenin bir yerinde üzeri sarılı iyileşmeyi bekleyen yara varsa gusül nasıl yapılacak?
Cevap: Yaraya suyun teması zarar verecekse, üzeri sarılı kalır, sargının üzerinden akıp giden su yeterli bulunur. Bu da zarar verecek olursa ıslak elle yaranın üzerine mesh edilmekle yetinilir. Açıp da yaraya zarar vermek gibi bir mecburiyet söz konusu olmaz.
Soru: Gusletmesi gereken kimse ihtiyaç halinde yıkanmadan su içip yemek yiyebilir mi?
Cevap: İhtiyaç halinde yemek yeyip su içme gereği duyan gusülsüz kimse, ekmeğe değen ellerini ve ağzını yıkar. Bundan sonra yemeğini yeyip suyunu içebilir.
Bundan da anlaşılıyor ki, bilhassa Ramazanlarda sahurda geç kalan gusülsüzler, el ve ağızlarını yıkayıp sahurlarını yaparlar, sonra guslünü yapıp oruçlarına devam ederler. Bir zorluk söz konusu olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder