Efkan Vural - Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-10
SEVGİLİ EFKAN HOCAM NAÇİZANE FAKİRİNİZ HAKKINDAKİ YAZISINA ŞÖYLE DEVAM ETMİŞ... PAZARTESİ YAZI MİLLİYET BLOG DA GEÇ YAYINLANMIŞTI. BENDE SALI UNUTTUM. KISMET BUGÜNMÜŞ...
http://blog.milliyet.com.tr/her-seye-ragmen-yasamak-cok-guzel-10/Blog/?BlogNo=456879
Her şeye rağmen yaşamak çok güzel-10
Celal ÇELİK’in hayata dair, ahlaki, dini ve felsefi düşünce ve yorumlarını beğeniyle sunmaya devam ediyorum.
Ömür Geçiyor
1 ,2 ,3 ,4 ,5 ...... evet ömrümüzden beş saniye geçti. Zamanı durdurmanın ve geri almanın hiç imkanı yok. Saati durdursak da geçen gün ömürdendir. Ömür sermayesi tükeniyor. Belki de yarın dünyadaki son günümüz.
Gelin, eğer sigara içiyorsaniz, sigarayı bırakın... Yeter artık bu kilolar! sıkı bir rejim yapalım, spora başlayalım. Mesela sevdiklerinize zaman ayırın. Hiç oğlunuz veya kızınızla beraber, bir sirke veya basketbol maçına gittiniz mi?
Kendimize bir hedef seçelim ve planlar yapalım ve not alalım. Önceden, planladıklarımı acaba yapabildim mi? diye kontrol edelim.
Kusurunu Söyleyen Dostları Olmalı İnsanın
Tek kusursuz Allah’tır. Hepimizin az veya çok kusurlarımız vardır. Kimi insanların ise kusurdan öte günah alışkanlığı vardır. İçki, kumar, yalancılık gibi…
Bu imtihan dünyasında kusurlarımızı söyleyebilen dostlara ihtiyacımız var. “Dostum sen iyisin, hoşsun ama keşke şu huyundan da vazgeçsen” diyenler gerçek dostumuzdur.
Mesela, dostumuzun sırtında bir böcek gördük mü hemen uyarırız değil mi? Böceği geçtik, sırtına çıkmış zehirli bir akrep görsek, panikleyerek uyarmaz mıyız?
Neden uyarırız, çünkü o sevdiğimizi akrep sokabilir ve belki de ölebilir.
Kısacık dünyamızın harap olmasına sebep olabilecek akrebi görünce hemen uyaran insanlar, neden ölümsüzlük diyarı ahiretimizi harap edecek şeyler için uyarmazlar?
Evet ilahi aşk, dine hizmet etmek, Efendimizin SAV tebliğ yolunu takip etmektir. Dünyanın geçici olduğunu herkes bilir ama dünyaya dalar.
İlahi aşkla yananlar küsmek, kızmak, yorulmak, nefret nedir bilmezler. Tüm insanları severler, öyle severler ki, ateşe doğru uçuşan kelebekleri kurtarmaya çalışanlar gibi durmadan sevgiyle koştururlar.Benim şimdi bütün ibadetlerim, yazılarım, maillerim, facebook ta paylaştıklarım, sohbetlerim, dualarım hep Allah aşkımdandır.
Ölümsüzlük Mümkün Mü? Evet Ama Nasıl?
Hepimizin içinde sonsuz bir yaşama isteği, hiç ölmemek duygusu vardır. Dünyada binlerce yıldır, bir ölümsüzlük hayali ve ebedi gençlik arzusu vardır. Genetik ve tıbbi raştırmalar çoğunlukla hep bu hayal içindir. Peki bu mümkün mü? … Evet mümkün ama nasıl?
Allah’ın ölümsüzlük isteği vermesinin nedeni şudur diyebiliriz ki:
İnsan, bu duyguyla anlar ki Allah, biz insanları sadece bu kısacık fani dünya için yaratmış olamaz.
Binlerce yıldır her bahar kurulan yemyeşil dünya, her kış yok oluyor. Her sene milyonlarca çiçek, ağaç, meyveler Allah’ın rahmet hazinesinden yeni gelen baharla tekrar diriliyor.
Evet inanan anlar ki: Sonsuz güç, irade, ilim, merhamet, cömertlik, ikram sahibi olan Allah, şanına yaraşır bir sonsuz alemi yaratacaktır. O’na zor değildir ve Kuran’da söz vermiştir. Bu imtihanı kazanan iyi insanlara ölümsüzlük yurdu yani sonsuz gençlik, eğlence ve zevk yurdu CENNETi verecektir.
Başta dediğimiz gibi ölümsüzlük vardır. Ama ölümsüz olmak için ölmek gerekir. Yunus Emre’mizin dediği gibi “Ölümden ne korkarsın, korkma ebedî varsın”
Somon balığı tatlısuda yetişip denize göç eden, ve sonra yumurtlamak için tekrar tatlı sulara dönen göçebe balıklardır. Bu göçlerinde inanılmaz bir çaba ile imkânsız görünen engelleri aşarlar; hatta alçak şelaleri metrelerce yukarıya atlayarak ya da hiç desteksiz boşluğa dökülen suyun içinde akıntıya karşı yüzerek aşarlar.
Somon balığı ile yukarıdaki bu bilgiyi okuyunca dünyayı ve hayatı düşündüm. Hani somon balığı tatlı suda yetişip denize göç ediyor ya, bana şunu hatırlattı:
Bebekler ve çocuklar cennete benzer ana baba evinde yetişiyor, sonra büyüyünce evden ayrılıyor ve gerçek dünyayla tanışıyor.
Sonunda tekrar tatlı suya dönmek tabirini ise, ibadet ve hayırlar yaparak Allah'ın sevgisini kazanmaya ve dolayısıyla sonsuz gençliğe yani cennete ulaşmaya çalışmaya benzetiyorum.
Akıntıya karşı yüzmek sözüyle hayalimde müthiş bir tablo çizdim. Dünyayı akan bir ırmağa benzettim. Bütün insanlar akıntıya kapılmış gidiyorlar. Fakat o ırmak cehenneme dökülüyor.
Akıntının geldiği yönde ise cennet var. Gaflet uykusundan uyanmış, bu gerçeği görmüş iman sahipleri ise akıntıya karşı yüzüyorlar.
Dünya onları bozamıyor. Akıntının içindeler ama akıntıya direniyorlar. Maçlarabakıyorlar ama sabah namazına da kalkıyorlar. Alışveriş merkezinde yemek de yiyorlar ama bol bol hayırlar da yapıyorlar.
Efkan Vural
(Devamı 18/04/2014 Cuma)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder