30 Nisan 2014 Çarşamba

Ahmed Şahin - Regaib Gecesi ve üç aylarda çok sorulan oruç, namaz soruları

Ahmed Şahin - Regaib Gecesi ve üç aylarda çok sorulan oruç, namaz soruları



AİLE-SAĞLIK Yazarlar Ahmed Şahin

Regaib Gecesi ve üç aylarda çok sorulan oruç, namaz soruları

 
 
Soru: Üç ayların başlangıcı olan Receb ayının ilk cuma gecesine Regaib Kandili denmektedir. Regaib ne demektir, nereden gelmektedir bu isim? Kısa da olsa bilgi verebilir misiniz?
 
 
Cevap: Normal zamanlarda cuma gecesi zaten mübarek bir gecedir. Bu mübarek geceye bir de üç ayların ilki olan Receb ayının ilk cuma gecesi olma özelliği de eklenince, iki mübarek vaktin birleşmesi gibi iki katlı bir kutsallık oluşmakta, böylece kaçırılmaması gereken bir mübarek gece manasında (Regaib Gecesi) meydana gelmektedir. Bu özelliğinden dolayı melekler bu geceye (Regaib Gecesi) adını vermişlerdir, rağbet edilmesi gereken kutsal gece mesajı vermişlerdir.
 
 
Soru: Üç aylar girince oruç tutmaya başlıyoruz. Ancak önce geçmişte tutamadığımız borç oruçlarımızı mı tutsak, yoksa ayın özelliğine ait nafile oruçlara niyet etsek de sonra mı borç oruçlarımızı kaza etsek diye tereddüt ediyoruz?
 
 
Cevap: Önce geçmişten kalan borç oruçların tutulması daha isabetli olur denebilir. Çünkü farz olan oruç borçlarından sorumlu olursunuz ama nafile oruçlardan sorumluluk söz konusu olmaz. Öyle olunca önce farz borçlarınızın sorumluluğundan kurtulmayı tercih edip sonra nafile sevabına niyetlenmenizde isabet var, demek yanlış olmasa gerektir.
 
 
Soru: Bazen erken sahur yapıp yatıyorum. Ancak gece uyandığımda susadığımı hissedince kalkıp su içiyorum. Bazıları, ‘niyet ettikten sonra bir şey yer içersen orucun bozulur’ diyorlar. Gece niyet ettikten sonra kalkıp bir şey yeme içme ile oruç bozulur mu?
 
 
Cevap: Gece ne kadar erkenden niyet edersen et oruç, imsak dakikası girince başlar. Bu sebeple, imsaktan önceki yeme içmeler orucu bozmaz. Çünkü oruç henüz başlamamıştır ki bozulmuş olsun. Bu itibarla, imsak başlamadan yeme içmenin serbest olduğu hatırlanmalı, boşuna vesveseye kapılmamalıdır.
 
 
Soru: Namazda secdeye kapandığımızda alnın zemine temasının farz, burnun temasının ise vacib olduğunu biliyoruz. Ancak erkeklerin başlarındaki takkenin ucu bazen alın üzerine iniyor, nitekim hanımların başörtülerinin de alınlarına yapışıp alnın zemine temasına mani olduğu gibi. Bu durumlarda alnı örten takke ve başörtüsü secdeye zarar veriyor mu? Secdede alnın çıplak olarak zemine temas etmesi gerekli değil mi?
 
 
Cevap: Alnın secdede zemine temas etmesi gereklidir. Mümkün oldukça alnın zemine temasını önleyen örtülerden alnı açık tutmalı, alın secde yerine çıplak olarak temas etmelidir. Ancak istek dışı durumlarda alınla secde arasına giren bu ince kumaş perdesinin secdeye mani olmadığı da (sahabelerin sarıklarının uçlarının alınları arasına girmesiyle secdeye mani sayılmadığından da) anlaşılmaktadır. Nitekim yerin sıcaklığından dolayı sarığın ucuna secde eden sahabeler de görülmüştür. Bununla beraber dikkatli olmak, bir mecburiyet olmadan alnı hep açık tutmak, alınla zemin arasına takke, sarık, başörtüsü gibi engelin sarkmasına fırsat vermemek daha isabetlisidir.
 
 
Soru: Namazda hanımların başlarını örtmelerinin farz olduğunu biliyoruz. Ayaklarını da başları gibi örtmeleri gerekli mi? Çorapsız namaz kılamazlar mı hanımlar?
 
 
Cevap: Namazda hanımların başlarını örtmeleri farzdır. Ancak ayaklarını örtmeleri aynı şekilde farz değildir. Bu sebeple çorapsız kılınan namaz sahihtir. El-yüz ve ayaklar açık kılınabilir. Yukarıdan aşağıya inen eteğin ucu ayakların üzerindeki aşık (elmacık) kemiklerine kadar iniyor, bu kemik çıkıntılarını örtüyorsa namaz için şart olan tesettürü temin ediyor demektir. Bundan aşağısını örtmesi ise sevap gereği olur, mecburiyet icabı sayılmaz.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder