AHLÂK NİZAMI
İslâm’ın temel esaslarını, İtikad (İman esasları), İbadet, Muamelat (Hukuk sistemi), Ukubat (Cezalar) ve Ahlâk Nizamı’nın oluşturduğunu ve bunlardan hiçbirinin İslâm Dini’nin dışında tutulamayacağını, bir tanesi ve hatta bir tanesinin içindeki kesin bir hükmün dahi inkâr edilmesi durumunda, tamamının kabul edilmemiş sayılacağını ve bunu yapan insanın İslâm dairesinden çıkacağını daha önce söylemiş ve bunlardan ilk dördünü ana hatlarıyla açıklamıştık. Bu temel esaslardan beşincisinin de Ahlâk Nizamı olduğunu belirtmiştik.
İnsanların yeryüzündeki mutluluğu, huzur ve güven içinde yaşayabilmeleri ancak güzel bir ahlâk sistemi ile mümkündür. Kimi insan toplulukları ve devletler, koydukları katı kurallar ve yasalarla bunu sağlamaya çalışmışlar; fakat hiçbir yerde insanlar bu kurallara kendi istekleriyle uymamış ve görevlerini de severek yapmamışlardır. Konulan bu kurallara gönülden uyulsaydı güç kullanımına ve ceza uygulamalarına ihtiyaç kalmazdı. Bu nedenle, bu konuda en iyi yol dinlerin, mensuplarına güzel ahlâkı öğretip benimsetmeleridir. En iyi din ise mensuplarına, ortaya koyduğu ahlâk ilkelerini en güzel şekilde öğreten ve onlara üstün bir görev bilinci kazandıran dindir. İnsanlara ancak bu şekilde doğru yol gösterilebilir. (1)
İslâm Nizamı’nın genel çerçevesi içinde ahlâk disiplininin oldukça geniş ve o ölçüde önemli bir yeri vardır. Kur’an-ı Kerim’in çok geniş bir kısmı doğrudan veya dolaylı olarak ahlâk konularını içeren ayetlerden oluşur. Hadis kitaplarındaki ahlâk hadisleri ciltler dolduracak zenginliktedir. Çünkü hem Kur’an’da ve hem de Sünnet’te güdülen ana amaç, insanın erdemlere ulaşmasını sağlamaktır.
Bu temel amaç İslâm bilginleri ve düşünürlerince de sürdürülmüştür. Nitekim asli gayesi İslâmi değerleri yaşatmak ve yaygınlaştırmak olan ahlâk kitapları, İslâm’ın şekillendirmek istediği insan tipinin sahip olması gereken başlıca erdemleri ve uzak durması gereken başlıca erdemsizlikleri yansıtan çık geniş bir ‘edep’ ve ‘hikmet’ birikimini ortaya koyar. Bir çok tasavvufçunun ‘tasavvuf ahlâktır’ şeklinde tanımlamalarından anlaşılacağı üzere tasavvuf, hem bir ahlâki hayat tarzı ve hem de ahlâk tefekkürüdür. (2)
Dünyanın bütün dinlerinin az veya çok ortaya koyduğu ahlâk ilkeleri vardır. Fakat son hak din olan İslâm, bunun için ‘güzel ahlâkı tamamlamak için geldi’ diyebiliriz. Bundan sonraki bölümlerde Ahlâk Nizamı’nı genişçe açıklayacağız.
(1) İslâm Ahlâk Nizamı, Süleyman Nedvi, s.9.
(2) İslâm Düşüncesinde Ahlâk, Mustafa Çağrıcı.
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder