Ahmed Şahin
a.sahin@zaman.com.tr
AİLE-SAĞLIK
Gıyabî cenaze namazında tartışmayı bitiren bilgiler
Soru: So zamanlarda gıyabî cenaze namazları çoğalmaktadır. Bazı hocalarımız kıble tarafında hazır bulunmayan cenazenin namazı kılınmaz, diyorlar.
Gıyabî cenaze namazı kılınmasını uygun görmüyorlar. Ama bazıları da kılınabileceğini söyleyerek gıyabi cenaze namazları kılıyorlar. Bizler de bu farklı söylenti ve uygulamalardan şaşırıyor, hangisi doğru diye tartışmaya giriyoruz. Söylendiği gibi önde hazır olmayan cenazenin namazı kılınmazsa gıyabî cenaze namazı kılanlar neye göre kılıyorlar? Önde cenaze yoktur çünkü? Bu konuda bilgi verirseniz farklı söylenti ve uygulamaların sebeplerini öğrenmiş olacak, tartışmaya girmeye de gerek duymayacağız. Bizi, şüpheden kurtaracak bilgilendirmenizi bekliyoruz. Saygılarımızla.
Cevap: Gıyabî cenaze namazı kılınmasını birazcık derinlemesine incelersek, kılanlara da kılmayanlara da bir itirazımız olmaz, mezheplere göre hüküm değişiyor, diyerek konuyu tatlıya bağlayabiliriz, diye düşünüyorum. Şöyle ki:
Hanefi fıkıh kitaplarında mesele hakkındaki hüküm şöyle ifade edilmektedir:
-Gaib bir cenaze üzerine namaz kılmak caiz değildir! Çünkü kıble istikametinde yanılmalar söz konusu olur. Mesela, namazı kılınacak cenaze doğu tarafta ise, siz de namazı kıbleye yönelerek kılıyorsanız, cenaze önde değil yanda, hatta arkada bile kalabilir.
Eğer cenazenin bulunduğu tarafa doğru yönelirseniz, bu defa da kıble yanda, ya da arkada kalmış olur. Yine mahzur söz konusu olur. Nitekim Maliki mezhebinde de bu gibi sebeplerle cenazenin önde hazır bulunması şartı aranmış, görünmeyen cenazenin üzerine gıyabî namaz kılınmasına taraftar olunmamıştır.
Ancak Şafii ile Hanbelilerde gıyabî cenaze namazı caiz görülmüştür. Çünkü Peygamberimiz (sas), Habeş Meliki Necaşi’nin gıyabî cenaze namazını ashabıyla birlikte Medine’de kılmıştır. Sünnette bunun yeri vardır. Hanefiler bu gıyabî namazı şöyle yorumlamışlar:
- Gaib üzerine cenaze namazı kılmak Peygamberimiz’in zatına mahsus özel bir ikram olabilir. Çünkü O, Necaşi’nin öldüğünden vahiyle nasıl hemen haberdar olmuşsa, cenazenin de önünde göreceği şekle getirilmesine de öyle şahit olmuştur, yani gaib üzerine değil görerek kılmıştır o namazı, demişler.
Nitekim Diyanet’in basına akseden yorumlarında da bu iki farklı konuda hoşgörücü ve birleştirici bir üslubun tercih edildiğini görmekteyiz. Deniyor ki: “Aslında cenazenin namazı kılınabilmesi için önde hazır bulunması gerekir. Ancak hazır görünmeyen cenaze için namaz kılmak da caiz olur. Çünkü Hz. Peygamber (sas)’in sünnetinde bu uygulamaya rastlanmaktadır. Nitekim Resulüllah (sas), Necaşi’nin vefatını ashabına haber vermiş, sonra da cemaatin önüne geçip namazını kılmıştır.
Ayrıca, Rasulüllah’ın (sas), Uhud şehitleri için ve kendisine haber verilmeden defnedilen diğer cenazeler için de gıyabî cenaze namazı kıldığı da bilinmektedir.”
Demek ki günümüzde gıyabî cenaze namazı kılmayanlar, kılınmaz diyenlerin içtihatlarını tercih ederek kılmıyorlar; kılanlar da kılınır diyenlerin içtihatlarına uyarak kılıyorlar.
Hak mezheplerden ‘kılınmaz’ diyenlerin görüşüyle amel etmek nasıl caiz ve mümkün ise, ‘kılınır’ diyenlerin görüşüne uyarak kılmak da öyle caiz ve mümkündür. Şaşırmaya, hele kılanlarla tartışmaya hiç gerek yoktur.
-“Ümmetimin müspet ihtilafında rahmet vardır.” uyarısında bulunan hadis de tartışmayı değil anlaşmayı istemektedir taraflardan. Yani isteyen kılar, istemeyen de kılmaz. Bazılarının dediği gibi: No problem!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder