Mü’minleri nefsâniyetin hamlığından kurtarıp mânevî zirvelere yükseltecek olan 3 şey…

Mü’minleri nefsâniyetin hamlığından kurtarıp mânevî zirvelere yükseltecek olan da;

* Allah aşkıyla acıları bal eylemek, zahmetleri rahmet, külfetleri nîmet telâkkî etmektir.

* İptilâ ve musîbetleri sabırla, unutkanlığı zikirle, nankörlüğü şükürle, isyanı itaatle, cimriliği cömertlikle, hodgâmlığı diğergâmlıkla, şüpheyi yakîn ile, riyâyı ihlâs ile, kibri tevâzu ile, günahları tevbe ile, gafleti tefekkür ile bertaraf etmektir.

* Başa gelen ezâ ve cefâları, Hak’tan gelen tezkiye ve terbiye vesîleleri bilerek tebessümle karşılayabilmektir.

Nasıl ki ham bir meyve olgunlaşmak için Güneş’in harâretiyle pişmeye muhtaçsa, kalpleri hamlıktan kurtarıp kemâle erdirecek olan da çilelerle terbiye olmaktır.

Hani sahillerde bazı taşlar görürüz: Dalgalar tarafından asırlardır dövüle dövüle bütün sivrilikleri yontulmuş, pürüzlerinden kurtulmuş, buna mukâbil granit gibi sertleşerek mukâvemet kazanmışlardır. Onlar artık kolay kolay kırılmazlar.

Aynen bunun gibi, ilâhî imtihan tecellîleriyle mânen olgunlaşan gönüller de müstesnâ bir metânet kazanırlar. Onlar artık, kırmaz ve kırılmaz, yani incitmez ve incinmezler. Nitekim tasavvufî terbiyenin de ilk dersi incitmemek, son dersi incinmemektir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2017 – Mart, Sayı: 372, Sayfa: 032

http://www.islamveihsan.com/takvaya-nasil-ulasilir.html