Varlıklara baktığımızda hepsinde kendine mahsus bir gâye, bir maksat ve bir fayda takip edildiği göze çarpmaktadır. Hiçbir şeyde abes, gâyesizlik, mânâsızlık ve israf sayılacak bir durum müşâhede edilmez. Hâlbuki ne madde âleminde, ne bitki ve hayvanlar âleminde ne de eşya ve hâdiselerde akıl ve idrak mevcut değildir.

Varlıkların meydana gelişini ve muhteşem bir âhenk ve sistem içinde devam edişini “tesadüf”le îzah etmek mümkün değildir. Prof. Dr. Edwin Conqlin şöyle der:

“Hayatın, tesadüf eseri meydana geldiğini iddiâ etmek, bir matbaada rastgele vâkî olan bir patlama neticesinde muazzam bir ansiklopedinin ortaya çıktığını iddiâ etmek gibidir.”[1]

AKILLARA DURGUNLUK VEREN İHTİMAL

On adet marka alarak üzerlerine sırayla 1’den 10’a kadar bir rakam yazsak, sonra bunları cebimize atarak iyice karıştırsak, sonra da rakamların sırasına göre birden ona kadar birer birer çıkarmaya çalışsak, cebimizden çıkaracağımız her markayı tekrar içeri koymak şartıyla üzerinde 1 yazan markayı ilk teşebbüste çıkarma ihtimâli onda birdir. Üzerinde 1 ve 2 yazan markaları sırayla çıkarmak yüzde bir ihtimaldir. Fakat 1, 2, 3, 4 numaralı markaları sırayla, ardı ardına çıkarma ihtimâli on binde birdir. Bütün markaları 1’den 10’a kadar sırasıyla ardı ardına çıkarma ihtimali ise 10 milyarda 1’dir.

Bu misâli veren Amerikalı meşhur âlim Cressy Morrison, sözlerine şöyle devam eder:

“Böylesine basit bir misâli tercih etmemdeki hedef, gerçeklerin tesadüf karşısında ne derece imkânsız hâle geldiğini îzah etmekten başka bir şey değildir.”[2]

Canlı varlıkların hayatı, oksijen, hidrojen, karbondioksit ve muhtelif şekilleriyle diğer karbon gazlarının birbirleriyle kurdukları âhenkli terkiplere dayanır. Bu gazların, istenilen nisbette ve hayat için elverişli bütün husûsiyetleriyle belli bir gezegende tesadüfen birleşmeleri için on milyonda bir bile olsa ihtimal yoktur.

Varlıklara baktığımızda hepsinde kendine mahsus bir gâye, bir maksat ve bir fayda takip edildiği göze çarpmaktadır. Hiçbir şeyde abes, gâyesizlik, mânâsızlık ve israf sayılacak bir durum müşâhede edilmez. Hâlbuki ne madde âleminde, ne bitki ve hayvanlar âleminde ne de eşya ve hâdiselerde akıl ve idrak mevcut değildir. Kâinattaki bu şuurlu işleyişi, bu hikmet ve gâyeleri ancak hikmeti sonsuz Yüce Bir Varlığa isnat ettiğimiz takdirde mâkul bir yol tutmuş oluruz.

[1] The Evidence of God, P. 174; Prof. Dr. Vahidüddin Han, İslâm Meydan Okuyor, s. 129.
[2] A. C. Morrison, Man Does Not Stand Alone, s. 21; Prof. Dr. Vahidüddin Han, İslâm Meydan Okuyor, s. 130-131.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları

http://www.islamveihsan.com/tesaduf-imkansiz.html