AİLE-SAĞLIK
Aile içinde öfkeli karardan kaçınmalı!
Evde aile bireyleri arasında öfkeye sebep olacak davranışlardan da, bu davranışlara karşı duyulacak su-i zanlı öfkelerden de kaçınmak gerek. Çünkü hayatımızı içinde yaşayacağımız yuvanın huzuru ve selameti için böyle bir dikkat ve tedbire ihtiyaç olduğu kesindir.
Bundan dolayı ayet-i kerimede, kesin bilinmeyen konularda öfkelenerek su-i zanla bakış yasaklanmış:
- “Ey iman edenler!” diye hitap edilen müminlere, aile içinde su-i zanlı bakıştan kaçınmaları konusunda açık ve net uyarılarda bulunulmuştur.
Aslında öfkeli ve su-i zanlı bakış, hayatın her yerinde mahzurlu ise de aile içinde daha zararlı ve daha da korkunç yıkımlara sebep olmaktadır.
Örnek olarak arz edeceğimiz Haccac’ın kız kardeşi Zeynep’in yuvasının yıkılması da, kocası Mugire’nin su-i zanla bakışı sonunda verdiği öfkeli kararıyla oluştuğuna dikkat çekilmektedir.
Ailelerin ibretle okuyacakları bu ‘öfkeli karar’ olayı şöyle cereyan eder.
Haccac’ın kız kardeşi Zeynep, Basralı Mugire ile evlidir. Mugire, aile içinde çevresine hep öfke ve su-i zanla bakan aceleci bir adamdır.
Buna mukabil hanımı Zeynep de, beyinin bu öfkeli ve su-i zanlı bakışını hiç de önemsemeyen rahat bir hanımdır.
Zaten bazı sıkıntılar da, aile içinde birbirlerinin özelliklerini dikkate almayan bey ile hanım uyumsuzluğundan kaynaklanmaktadır.
Nitekim bir sabah erkenden kalkan Zeynep, abdest almadan önce dişleri arasına akşamdan sıkışmış misvak parçalarını çıkarmaya uğraşırken beyi Mugire bakar ki, sabahın erken saatinde Zeynep ağız temizlemektedir.
Sorup incelemeye gerek duymadan su-i zancı bir bakışla peşin kararını hemen verir:
- Zeynep’in sabahın erken saatinde ağız temizlemesi, akşam yediği yemeğin kiriyle yattığının delilidir. Böyle sabaha kadar ağız kiriyle yatan kadınla birlikte yaşamam mümkün olmaz artık. Baba evine göndermeliyim, ağız kiriyle yatan bu kadını!
Çevresine hep böyle su-i zanla bakan Mugire’nin verdiği bu öfkeli karar hemen uygulanır.
Baba evine gönderilen Zeynep’e sitemli sorular orada da sorulur:
- Keşke sen de akşam yemekten sonra ağzını yıkasaydın da sabaha kadar kirli ağızla yatıp da sabah ağız temizlerken yakalanmasaydın kocan Mugire’ye?
Zeynep, nasıl cevap verir bu peşin hükümlü sorulara bakın:
- Benim sabah erkenden ağız temizler gibi görünüşüm, akşam yediğim yemekten sonra ağzımı yıkamayıp da sabaha kadar kirli ağızla yatışımdan değildir! Tam aksine, akşam yediğim yemekten sonra ağzımı yıkarken dişlerimi de misvakla temizlemiştim. Bu sırada diş etlerimin arasına sıkışan misvak parçaları sabaha kadar beni rahatsız ettiğinden sabah erkenden diş etlerime saplanan misvak parçalarını çıkarmaya mecbur kaldım! Yani sabah ben ağız yıkamıyor, akşam ağız yıkarken dişlerimin arasına sıkışan misvak tellerini çıkarıyordum!..
Demek ki öfke ile verilen boşama kararının gerekçesi olan kirli ağızla bekleme olayı yoktur Zeynep’te!.. Şimdi ne olacak öyle ise? Peşin bir hükümle ağzını yıkamayan kirli hanım iddiasıyla baba evine gönderme sonunda aileler arasında kalpler kırılmış, gönüller yıkılmış, sevgi saygı yok edilmiş!..
Hatta öfke ile verilen karardan Mugire de bin pişman, Zeynep de...
Ne var ki bu sıralarda söylenen ileri geri sözlerle ipler tümüyle kopmuş, yuva tamir edilemez şekilde tahribe maruz bırakılmıştır. Bundan sonra ömür boyu pişmanlık ve üzüntü söz konusudur öfkeli karar veren su-i zancı beyle, ona zemin hazırlamış olan hanımı Zeynep ve aile çevresinde. Çık öfkeli kararın içinden çıkabilirsen. Biz de çıkamıyor, olayın yorumunu size bırakarak ayetle başlayan uyarı cümlemizle bitiriyoruz konuyu:
- Fatebiru ya ülil ebsar!.. İbret alın ey basiret sahibi aileler!.. a.sahin@zaman.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder