23 Aralık 2014 Salı

Ahmed Şahin - Aleyhtar ziyaretçiye güzel üslupla cevap

Ahmed Şahin - Aleyhtar ziyaretçiye güzel üslupla cevap


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK

Aleyhtar ziyaretçiye güzel üslupla cevap


Hayatın gençlik devresinde her tarafı dolaşan hizmet şekliyle, yaşlanınca evinde istirahat etmek zorunda kalan yaşlının hizmet şekli aynı olmamaktadır. Ufak bir yürüyüşten sonra tansiyonu yükselip kalp atışı hızlanan yaşlının hizmeti, artık sakin bir ortamlarda oturacağı evinde olacaktır elbette.

Nitekim Bediüzzaman Hazretleri de yaşlandığı devrelerde Isparta’daki evinde “Aleyhtarlığı artırmamak da bir hizmettir.” diyerek, yaşlıların da kolayca yapabileceği bir hizmet şekline dikkat çekmiştir. Bu önemli hizmet tarifi olayını birlikte bir daha hatırlayalım isterseniz bugün.

İslamî hizmetlere aleyhtarlığıyla bilinen o günkü bir köşe yazarı gazeteci, malzeme toplamak maksadıyla Isparta’ya Bediüzzaman Hazretleri’ni incelemeye gelir. Maksadı biraz daha istismar malzemeleri toplayıp aleyhtarlığını daha da artırmaktır.

Bu aleyhtar ziyaretçiyi kapıda karşılayan Zübeyir Gündüzalp, ‘Üstad ziyaretçi kabul etmiyor ama yine de bir sorayım.’ diyerek içeri girip yatağında istirahat etmekte olan yaşlı Üstad’a, aleyhtarlığıyla bilinen gazetecinin geldiğini bildirir, kabul edilmemesi temayülünde olduğunu da hissettirir.

Ancak beklenenin aksine, ‘Bırakın gelsin.’ diyen Üstad, aleyhtar gazeteciyi hem de tepkiyle değil iltifatla “Hoş geldin gardaşım.” diyerek karşılar. Sakin bir üslupla, yaptığı hizmetinin aleyhtarlığı gerektirmediğini anlatır, insanlığa, topluma faydasını izah eder, “Kimseye bir zararımız olmaz, biz asayişe yardımcıyız.” diyerek sohbetini bağlar. Maksatlı gazeteci de bu tepkisiz izahlar karşısında sakince kalkıp gider.

Ancak, talebelerinden bazılarının, böyle kötü niyetli kimseleri neden tepkiyle karşılamıyor da iltifatla kabul ediyor Üstad, bunlar İslam’a düşmanlıktan vazgeçmezler.. diye düşündüklerini de hesaba katarak, gazeteci gittikten sonra hepsini de huzuruna çağırıp hizmet anlayışına ait önemli bir açıklamada bulunur talebelerine.

Bakın nasıl bir hizmet anlayışı tarif eder talebelerine. Der ki:

Bir insanın İslamiyet’e düşmanlığı yüz derece ise, onu doksan dokuza indirmek bir hizmettir! Hatta yüz bire çıkarmamak dahi bir hizmettir! Öyle olunca aleyhtarlara, husumeti azaltacak şekilde muhatap olmak da bir hizmettir. Bizim hoşgörülü muhatap oluşumuz onun hoşgörüsüz husumetini azaltabilir. Biz bu azalmayı da önemli bir hizmet kabul ederiz!

Evet, Hazret-i Bediüzzaman, hizmet anlayışına ait bir ölçüsünü de işte böyle anlatır hizmet eden talebelerine, dolayısıyla hizmete talip olan herkese. Ve bu hizmet, istisnasız herkesin kolayca yapabileceği en ön hizmettir. Çünkü bu hizmet için özel bir fedakârlığa ve güce ihtiyaç yoktur. Sadece menfi hareket edilmesin, itici davranışlarda bulunulmasın, aleyhtarları tahrik edecek kaba ve haşin tutum ve tavır içine girilmesin, sabırlı ve anlayışlı örnek olunsun yeter.

Bu da bir hizmettir. Hem de avam-havas her Müslüman’ın yapabileceği bir muhatap olma hizmeti.

-Ne dersiniz bu hizmet anlayışına? Hiç olmazsa tutum ve tavırlarımızla, iddia ve sözlerimizle, yaşayış ve görüntülerimizle aleyhtarlığı tırmandırmama hizmetine? İyi örnek olamıyorsak hiç olmazsa kötü örnek olmama hizmetine?

Nitekim Bediüzzaman Hazretleri’nin huzuruna kabul edip yumuşak bir üslupla hizmetini anlattığı aleyhtar gazeteci, ziyaret sonrasındaki yazılarında aleyhtarlığı artırmamış, aksine azaldığı görülmüştür.

Yani hiç olmazsa aleyhtarlığı artırmama hizmeti yerine geçmiş, yüz derecelik bir aleyhtarlığı yüz bir’e çıkarmamış, doksan dokuza indirme hizmeti görmüştür bu sabırlı tavır.

Buna, ‘ aleyhtarlığı artırmama, ya da azaltma hizmeti’ de diyebiliriz.

 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder