25 Aralık 2014 Perşembe

Haftanın Esma'ül Hüsna'sı: Şafi

Haftanın Esma'ül Hüsna'sı: Şafi



Ya Şafi, hasta kullarına şifa veren anlamına gelmektedir. Allah (cc) Şafii ismiyle maddi ve manevi hastalıklara şifa verir.

Cenabı Allah biz kullarına yeryüzünü bir eczane gibi yaratmış. Üzerimize takdir buyurduğu hastalıklar, dertler ve illetler için şifayı ve dermanı yine kendisi ihsan eder. Üstad Said Nursi hazretleri de tıp ilminin Allahın Şafi ismine dayandığını savunmaktadır. Bunun yanında Hz. Adem'e (as) isimlerin öğretilmesini, talim edilmesini, yeryüzünün halifesi olan insanoğlunun ilim, irfan, fen ve sanatlara kabiliyetli olarak yaratılmasını Cenabı Hakk'ın bir ismine dayandığını ifade etmektedir.

Biz kullarını hastalıklardan kurtarır, sıkıntılarımızı yok eder. İnsanlar acizliğimizi ve Allah'a ne kadar muhtaç olduğumuzu hasta olduğumuzda anlarız. Hastalıkların insanlar üzerindeki bıraktığı bedensel ve ruhsal çöküntü insandan insana değişiklik göstermektedir. Küçücük, gözle bile görülemeyen bir virüsün insanı ne hale soktuğunu ve bazı virüslerin kimi zaman teşhis dahi edilememesi şüphesiz Cenabı Hakk'ın gücünün en açık ve güçlü delilidir. Tıp dünyasının ve bilim adamlarının meydana çıkan bir virüsü yok etmek için aylarca süren deneyleri, Allahın yaratma sanatındaki üstünlüğünün bir delilidir.
 

Ya Şafi
 
Allahü Teala biz insanları her türlü sınava tabii tutar. Hastalıkları veren Allah olduğu için, hastalıklarımızdan kurtulmak ancak Allahın dilemesi ile gerçekleşir. Allah dilediği takdirde Şafi sıfatı ile verdiği tüm hastalıkları ortadan kaldırabilir. Şunu iyi bilmemiz gerekir ki, Allah istemediği sürece dünyanın en iyi doktorları, en gelişmiş teknolojileri ve en iyi ilaçları bir araya gelse, bir hastalığın iyileşmesi imkansızdır. Bu gün günümüzde kullandığımız ilaçların tümü Allah'ın Şafi sıfatının bir vesilesidir. İlaçların tümü Allah'ın yarattığı canlı ve cansız varlıklardan yapılmaktadır. Eğer Allahü Teala dilerse ilaçlar hastalığın iyileşmesine vesile olur. Ancak Allah dilemedikçe basit bir hastalık kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilmektedir.

İnsanoğlu Rabbinden uzak kaldığı sürece acizdir, yalnızdır ve çaresizdir. İnsanoğlu bunun farkında olup, el attığı tüm işlerde Allah'tan yardım dilemelidir. Hastalandığında da Allah'tan şifa dilemelidir. Kullandığı ilaçların kendisine fayda vermesi için Allah'a yalvarmalıdır. Biz Rabbimizin her konuda sonsuz gücünün farkında olup, içine düştüğümüz her sıkıntına ilk ona sığınmalıyız ve ondan yardım dilemeliyiz. Hz. Eyüb'ün (as) hastalığı karşısında verdiği sabır, ahlak ve tevekkül, biz inananlara örnek olmalıdır. Hz Eyüp (as) hiçbir zaman hastalığının nedenini sorgulamamış ve sabrederek ancak O'ndan şifa dilemiştir. Cenabı Hak onun sabrının karşılığı olarak ecrini vermiştir.

Biz kulların maddi hastalıklarımızın yanında manevi rahatsızlıklarımızda bulunmaktadır. Yaşantımız boyunca bizi zorlayan, bunaltan, yardım almamızı  gerektiren birçok olayla karşılaşırız. Allahü Telala bu sıkıntılardan da kurtulmamızın yolu olarak Kur'anı Kerim'i göstermektedir.
"Kuran iman edenler için hidayet rehberi ve şifadır." Fussilet 41/44

"Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olana şifa, iman edenlere hidayet rehberi ve rahmet gelmiştir." Yunus suresi 10/57

İnsanoğlu karşılaştığı tüm olumsuz durumlara karşı Allah'a dua etmelidir. Hastalıkların ve sıkıntıların Allahın bize sunduğu bir sınav olduğunun bilincinde olması gerekmektedir. Bulduğu şifa sonrasında da şükretmelidir.  Tüm dualarımızı Allah'ın duyduğunu ve bizim dua etmemizi istediğini bilmemiz gerekmektedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder