30 Nisan 2013 Salı

Zinayı normalleştirme belasına bulaşmak?



Zinayı normalleştirme belasına bulaşmak?

Cenneti, sonsuz saadeti hedefleyen genç evleninceye kadar sabredebilmek için nefsiyle savaş vermelidir.

-Soru: ‘Bu yeni nesil zinayı normalleştirdi. İnanın evlenecek hayat arkadaşımızı seçmede artık güvenimiz kalmadı. Adeta namuslu insan aslanın ağzında! Ne olacak halimiz? Ne yapacağız biz böyle?’

-Cevap: Üniversite öğrencisiyken şehevi arzuların baskısı altında kıvrandığım bir dönem yaşadım. Beyni ele geçirilmiş bir dev gibi her gün akşama kadar kendimle ve hayallerimle savaşıyor, tepinip duruyordum. Canıma tak ettiği bir gün öfkeyle mutfağa koştum, ocağı yaktım elimi tuttum ateşe! ‘Yan lanet olası nefis! Yan da beni ne pisliğin içerisine zorladığını gör!’ Yanınca acıyan elimi çektim, tekrar tuttum ateşe, tekrar, tekrar! Sonunda nefsim pes etti, sakinleşti, vazgeçti iğrenç isteklerden.

Bir köşeye yığıldım. Ben ki güya dindar bir insanım. Namazımı kılarım, dindar arkadaşların arasında yaşarım. Evimde televizyon yok, çevremde bakılası güzel kızlar yok ve ben bu haldeyim. Diğer genç kardeşlerimin halini düşününce de hıçkırıklara boğuldum: ‘Ya Rabbım peki şu şeytanın hükmettiği yerlerde gezinen bu gençlik zina felaketinden nasıl korunacak. Bu ne zor bir savaş böyle! Nasıl da güle oynaya basit bir zevke cenneti satıp cehennemi satın alıyoruz. Bu ne feci bir kaybediş!’

Geçenlerde bir kadının bir adamı öldürdükten sonra kestiği kafasını şehir meydanına attığını siz de okudunuz mu? Sonra bir kadın öz bebeğini halıda ezip öldürdükten sonra sobaya atmış. Dünyanın en şefkatli canlısı olan kadını bile dünyanın en zalim canavarına dönüştüren günah ne olabilir? İstatistikler bağırıyor ortalıkta: ‘Ey insanlık, yeryüzünün en büyük cinayet sebebi cinsel konulardır! İnsanlar en çok cinsel ahlakın dışına taşmak yüzünden birbirini öldürüyor yeryüzünde. Her yerde bu böyle.

Çünkü insan zina edince Allah'ın ve meleklerin laneti onu kuşatıyor. Yerden ve gökten öyle feci bir lanet yağıyor ki üzerine, derhal tövbe edip yana yakıla Rabbine dönmezse, sonunda öz evladı dahil, önüne çıkan her engeli öldüren bir canavara dönüşüyor.

Zinadan korunmanın tek yolu, zinaya giden yoldan uzak durmaktır. Melek bile olsa, zinanın yanında dursa içine girer. Allah emreder: “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 32) Zinaya yaklaşmaktan uzar durmanın ilk adımı da gözü ve hayali harama bakmaktan alıkoymaktır: Allah “Gözlerini haramdan korusunlar.” (Nur, 30) buyurmuştur. Zina edenin de etmeyen kimseyle evlenmesini yasaklamıştır. (Nur, 3)

Cenneti, sonsuz saadeti hedefleyen genç evleninceye kadar sabredebilmek için nefsiyle savaş vermelidir. Enerjisini büyük ideallere harcamalı, gözlerini ve hayalini haramdan sakındırmalı, en küçük bir eğilimi ciddiyetle reddetmeli ve böylece haramla ilgilenmeye fırsat bırakmamalıdır. Tövbe, dua ve zikirle de kalbini kalelerle çevrelemelidir. Başaramıyorsa, maddi şartlar ne olursa olsun derhal evlilik sığınağına girmelidir. En nihayet, kirli bir evliliktense temiz bir bekarlıkla cennete ulaşmayı dilemelidir.

Not: Malumdur ki zina, insanların Allah indinde geçerli bir nikaha dayanmaksızın mahrem ilişkiye girmelerine deniyor."

 
Dr. Muhammed Bozdağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder