30 Eylül 2018 Pazar

Ufuk Demiray - Diyabet



Ufuk Demiray - Diyabet

Diyabet!


Yani şeker hastalığından bahsediyorum.

Adı gibi tatlı olmayan, yaş ve zaman dinlemeden sinsice ilerleyen büyük tehlike.

Dostlar gerçekten çok önemli bir mesele. Konu hakkında biraz bilgi edinmemiz ve çevremize gerekli bilgilendirmeleri yapmamız gerekiyor.

Hepimizin çevresinde çok sayıda diyabet hastası var. Kimisi ilaç kullanırken kimileri insülin kullanarak hayatını idame ediyor. Kimisi de farkında bile değil.

Dünyada 2015 yılında 415 milyon yetişkin diyabetli sayısının 2040 yılında 642 milyona çıkacağı ve her 10 yetişkinden birinin diyabetli olacağı tahmin ediliyor.

Türkiye Diyabet Vakfı'nın verdiği bilgilere göre, Türkiye tüm Avrupa ülkeleri içinde en hızlı diyabet artışı gösteren ülke!

Diyabet hastalarının sayısı açısından ise Türkiye, Avrupa genelinde Rusya ve Almanya'nın ardından üçüncü sırada.

Türkiye'de yaklaşık 7 milyon şeker hastası bulunuyor. Şeker hastalığının artış hızına bakıldığında ise yüzde 15 ile Türkiye dünya genelinde ilk sırada!

Berbat bir hastalık ve bu hastalığa koşar adımlarla giden bir Türkiye.

Peki niye?

Aşırı şeker tüketen, ekmeğin zehir olduğunun halen bilincinde olmayan, hangi tür ekmeği tüketirsen tüket hepsinin vücuda zararlı olduğunun farkında olmamak, ekmeksiz doyamıyorum diyen bir toplum. Karbonhidratın tanımını bilmeyen yüzde 90’lık bir kesim. Hareketsiz bir hayat, yetersiz spor faaliyetleri, fastfood tüketimindeki artışlar, şişmanlık gibi ana etkenler.

Bunlara ilave olarak, genetiği bozulmuş gıdaların yüksek şeker içermesi. Rafine ürünlerin içerdiği yüksek şeker oranları, aşırı yağlı beslenme alışkanlıkları gibi geçmişten günümüze kadar uzanan alışkanlıklar.

Özetle, hareket etmeyen, ne yediğinin farkında bile olmadan yaşayan bir toplum. Dünyada diyabetin oransal olarak, en hızlı artış gösterdiği ülke olmamızın; facianın ne kadar şiddetli olduğunun farkında olmamız için yeterli sonuç olduğunu düşünüyorum.

Her gün en az 30 dakika spor faaliyetleri içerisinde olmamız, raflardan olabildiğince az beslenmemiz, beslenme alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor.

Dinimizde, az yemek yemeyi tavsiye etmektedir. Peygamber (sav) “İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfidir. Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini yemeye, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes alıp vermeye (havaya) bırakmalıdır” buyurmuştur (Tirmizizühd Hadis 2380). Çok yeme, pek çok hastalığın sebebi olarak gösterilmiştir: “Birçok hastalığın gerçek sebebi çok yemedir” (C. Sağır 1/36) .

Peygamber (sav) Hastalığın nasıl önleneceği ile alâkalı olarak şöyle buyurmuştur: “Hastalığın evi midedir. Tedavinin özü perhizdir.”

Sözün özü; Az yemek hastalıkların şifasıdır.


https://www.dirilispostasi.com/makale/diyabet-5bad13c4e54d446fe07afee2





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder