29 Haziran 2013 Cumartesi

Hayâ ve Edep Âbidesi

Hayâ ve Edep Âbidesi

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Şüphesiz çirkin söz ve fiillerin inananlar arasında yaygınlaşmasını isteyenler için dünyâda da âhirette de pek elem verici ve can yakıcı bir azap vardır…” (Nûr, 19)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kaba söz, ayıptan başka bir şey getirmez! Hayâ ve edeb ise, girdiği yeri süsler.” (Müslim, Birr, 78)

Bir gün Hz. Ali (ra), Peygamber Efendimiz’e abdest alması için su getirir:

“−Ey Allâh’ın Rasûlü! Kıyâmet günü hesaba çağrılacak ilk kişi kimdir?” diye sorar. Efendimiz (sav):

“−Benim. Ben Allâh’ın huzûrunda dilediğim kadar dururum. Sonra oradan bütün günahlarım bağışlanmış olarak çıkarım.” buyurur. Hz. Ali:

“−Sonra kim?” diye sorunca, Peygamber Efendimiz:

“−Sonra Ebû Bekir, (o da) Allâh’ın huzûrunda dilediği kadar duracak ve oradan bütün günahları bağışlanmış olarak çıkacak.” buyurur. Hz. Ali:

“−Sonra kim?” diye sorunca, Peygamber Efendimiz:

“–Sonra Ömer bin Hattâb, (o da) Allâh’ın huzûrunda duracak ve oradan bütün günahları bağışlanmış olarak çıkacak.” buyurur. Hz. Ali yine:

“−Sonra kim?” diye sorunca, bu defâ Peygamber Efendimiz:

“−Sonra sen.” buyurur. Hz. Ali:

“−Osman bin Affan nerededir?” der. Efendimiz (sav):

“−Osman, (son derece yüksek bir) hayâ sâhibidir. Rabbimden onu hesap için durdurmamasını diledim. Rabbim de dileğimi kabûl etti.” karşılığını verir. (Muhammed er-Râfiî el-Kazvinî, et-Tedvîn fî Ahbâri Kazvin, 1/114)

 

--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder