1 Ağustos 2017 Salı

Hayra Çağırmak ve Kötülükten Sakındırmak-2

Hayra Çağırmak ve Kötülükten Sakındırmak-2

İnsanları iyiliğe çağırmak bir emirdir. Bu hususla ilgili ayetleri sizlere aktarayım. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.
وَلَا يَصُدُّنَّكَ عَنْ آيَاتِاللَّهِ بَعْدَ إِذْ أُنزِلَتْ إِلَيْكَ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَالْمُشْرِكِينَ
“Allah’ın âyetleri sana indirildikten sonra, sakın seni onlardan çevirmesinler. Rabbin’e çağır ve sakın Allah’a ortak koşanlardan olma!” (7)    
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِوَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَهُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
“(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.” (8)
وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْعَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
“…İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” (9)
Hayber Gazvesi gününde cereyan eden bir olayı paylaşarak bir insanın bizim vesilemiz ile hayra ulaşmasının ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışalım.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  Hayber Gazvesi gününde şöyle buyurdu:
“Yarın sancağı, Allah’ın kendisinin eliyle fethi nasib edeceği, Allah’ı ve Resûlü’nü seven, Allah’ın ve Resûlü’nün de kendisini sevdiği bir kişiye vereceğim.”
Gazveye iştirak edenler, sancağın aralarından kime verileceğini düşünüp konuşarak geceyi geçirdiler. Sabah olunca, sancağın kendisine verileceği ümidi ile bütün sahâbîler Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in huzuruna koştular. Peygamber Efendimiz:
– “Ali İbni Ebû Tâlib nerede?” diye sordu. Sahâbîler:
– Ey Allah’ın Resûlü! O gözlerinden rahatsız, dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz:
– “Ona haber verecek birini gönderiniz” buyurdular. Ali derhal getirildi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  onun gözlerini tükürüğüyle tedavi ederek kendisine dua etti. O kadar ki, hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Peygamber sancağı ona verdi. Ali:
– Ya Resûlallah! Onlar da bizim gibi mü’min oluncaya kadar mı savaşacağım? dedi. Resûl-i Ekrem:
“Acele etmeden, gayet sakin bir şekilde onların yanına var, kendilerini İslâm’a davet et, uymaları gereken ilâhî yükümlülükleri kendilerine haber ver. Allah’a yemin ederim ki, senin vasıtanla Allah’ın bir tek kişiye hidâyet vermesi, senin için kırmızı develere sahip olmakdan daha hayırlıdır” buyurdu. (10)

Olaya bir başka boyutuyla bakalım. Her türlü güzelliğin bizde olmasını arzu ederiz. Bu nefsanî isteklerimizin belki de bir gerekliliği. Ancak insan olarak, hele hele bir Mümin olarak kendimizde olan güzellikleri Mümin kardeşimiz için istemek ise bizde olması gereken bir prensiptir. Nitekim Efendimizin (s.a.s.) bir hadisini bu boyutuyla ele alabiliriz.

لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” (11) Kamil bir müslüman olmanın yolu bizde bulunan itikat, ibadet, ahlaki veya mali her türlü iyiliği ve güzelliği olmayanlara aktarmaktan geçmektedir.
İyilik hepimizin yitik malıdır nerde ve kimde bulursak bulalım almalıyız. Bizi biri uyardığı zaman kızmamalı, hemen tepki vermemeli, yitik bir malımızı kaybetmişiz de biri bize bulmuş getirmiş düşüncesiyle sevinmeliyiz.

Vaazımızı Hz. Fahri Kâinat Efendimizin şu teşbihiyle bitirelim. Efendimiz şöyle buyuruyor. “Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlâl edenler, bir gemiye binmek üzere kur’a çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar:

Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz, dediler.
Şayet üstte oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alttakileri serbest bırakırlarsa, hepsi birlikte batar helâk olurlar. Eğer bunu önlerlerse, hem kendileri kurtulur, hem de onları kurtarmış olurlar.” (12)

Yüce Rabbim bizi birbirimizden ayırmasın. İyilikleri birbirlerine tavsiye eden, kötülüklerden sakındıranlar eylesin. Tavsiye verme ve sakındırma işini ise en doğru bir şekilde yerine getirmeyi, incitmemeyi, gönül kırmamayı bizlere nasip etsin. Geceniz mübarek olsun. Allah’a emanet olun.

7. Kasas 28/87
8. Nahl, 16/125
9. Maide, 5/2
10. Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 177
11. Buhari İman 7
12. Buhârî, Şirket 6
http://www.guncelvaaz.com
Ahmet ÜNAL
Vaiz


BU YAZI AŞAĞIDAKİ SİTEDEN ALINMIŞTIR:

http://www.guncelvaaz.com/index.php/ahlaki-ilkelerle-ilgili-vaazlar/30-hayra-cagirmak-ve-kotulukten-sakindirmak-vaaz.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder