31 Ekim 2017 Salı

Arı Kovanından Bal Al


Arı Kovanından Bal Al

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Yapacağın) işlerde onlarla istişârede bulun. (Bir işe) azmettiğin zaman da, artık Allâh’a tevekkül et. Muhakkak ki Allâh, kendine tevekkül edenleri sever.” (Âl-i İmrân, 159)


Rasûlullah (sav) buyurdular:
“İstihâre yapan hüsrâna uğramaz, istişâre eden pişmân olmaz, iktisatlı olan da fakir düşmez”(Heysemî, II, 280)


Müslümanlar Hudeybiye sulhünden sonra anlaşma maddelerinden duydukları memnuniyetsizliklerini ızhar etmiş, bu yüzden Allah Resûlü’nün “Kurbanlarınızı kesin, ihramdan çıkın, başlarınızı tıraş edin” emrinde ağır davranmışlardı. Resûl-i Ekrem Efendimiz kızgın bir şekilde Ümmü Seleme vâlidemizin çadırına girmişti.

Vâlidemiz:

“-Ey Allah’ın Resûlü! Neyiniz var”, dediklerinde, Efendimiz durumu ona açıkladı ve:

“-Ne kadar şaşılacak bir hâdise ey Ümmü Seleme! Ben insanlara defalarca «Kurbanlarınızı kesin, başlarınızı tıraş edin, ihramdan çıkın!» diyorum. Sözümü işittikleri ve yüzüme baktıkları hâlde insanların bir tanesi bile bu hususta bana icabet etmiyor!” buyurdu.
​​
Bunun üzerine Hz. Ümmü Seleme:

“-Ey Allah’ın Resûlü, dediğini yapmalarını istiyorsan sen kalk dışarı çık, onların hiçbirisiyle bir tek kelime dahi konuşmadan kurbanını kes ve berberini çağır, seni tıraş etsin! Onlar da mutlaka sana uyacaklardır, dedi.

Hanımının bu tavsiyesine uyan Rasûlullah (sav) gitti ve kurbanlık devesini kesti, tıraşını oldu. Bunu gören ashâb-ı kiram da kendisine tâbi oldular ve kalkıp kurbanlarını kestiler, birbirlerini tıraş etmeye başladılar.



(Buhârî, Şurut, 15; Vâkıdî, II, 613)
 -- 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder