31 Aralık 2014 Çarşamba

Ahmed Şahin - Bir yılbaşı muhasebesi..

Ahmed Şahin - Bir yılbaşı muhasebesi..


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK

Bir yılbaşı muhasebesi..


Efendimiz (sas) Hazretleri bir hadislerinde şöyle uyarıda bulunmuştur:

–İki nimet vardır ki insanlar kıymetini bilmiyorlar. Biri sıhhatleri, diğeri de harcadıkları boş vakitleri!

Evet, hem sıhhatin hem de harcadığımız hayatın kıymetini tam olarak bildiğimiz ve değerlendirdiğimiz söylenemez. Bu gafletin farkına ancak bu hayatı kaybettikten sonra varacağız anlaşılan..

Nitekim bizim gibi bu hayatı yaşayıp da gidenlerin bulunduğu mezarlığa varıp onlara desek ki:

-Sizin bitirdiğiniz hayatı şimdi bizler yaşıyoruz burada. Ne tavsiye edersiniz bizlere orada?.

Gazali Hazretleri berzahtakilerin verecekleri cevabı şöyle anlatır. Diyecekler ki:

-Bizler hayatımızı tam değerlendiremedik, siz bari aldanmayın, sayılı günlerinizi haramlardan, günahlardan korunarak, sevaplarla ibadet ve itaatle değerlendirerek, hesabını verebileceğiniz bir hayat yaşayarak gelin buraya. Şunu unutmayın ki, gafilce ve dalgınca tüketilen bir hayat, burada derin pişmanlıklar getirmektedir sahiplerine. Biz bu acı pişmanlığı olanca derinliğiyle yaşıyoruz burada. Siz bari düşmeyin bizim düştüğümüz gaflete de, kendinizi hesaba çekerek yaşayın, hesabını vereceğiniz bir hayatla gelin buraya!.

Ne dersiniz mezarlıklardan yükselen bu hayatın değerini bilme uyarılarına?

Bağdad’ın meşhur vaizi İmam-ı Şibli de bunu ifade etmekte kürsüden tekrar ettiği şu sözleriyle cemaatine:

-Ey Müslümanlar! Ahirette büyük hesaba çekilmeden önce dünyada hayatınızın değerini bilin, kendinizi hesaba çekerek yaşayın bu hayatınızı!..

Şibli’nin ısrarla ifade ettiği ‘hayatın değerini bilin, kendinizi hesaba çekerek yaşayın bu hayatı’ ikazını düşünen cemaatinden biri sorar:

-Her konuşma başında ‘kendinizi hesaba çekerek yaşayın bu hayatınızı!’ buyuruyorsunuz.

Biz burada kendimizi hesaba çekerek yaşarsak orada hesaba çekilmeyecek miyiz? Ya da hesabımız kolay mı olacak?

İmamın cevabı ümit kırıcı değil, ümit verici olur. Der ki:

-Burada hayatını hesaba çekerek yaşayan, orada hesabını vermekte zorlanmaz. Mutlaka bir karşılığı olur.

Bu cevabı düşünmeye başlayan soru sahibi, ahirette hesabını veremeyeceği şeyleri dünyada yapmamaya karar verir, kendini hesaba çekerek yaşamaya başlar.

Vefat ettikten sonra rüyasında gördüğü hocasına da çok merak ettiği sorusunu hemen şöyle sorar:

-Sen der, dünyada kendini hep hesaba çekerek yaşar, bizlere de kendimizi hesaba çekerek yaşamamız için ikazlarda bulunurdun. Hesabın kolay oldu mu orada? Nasıl geçti hesabın? İmam-ı Şibli şöyle cevap verir:

-Melekler beni hesaba çekmek üzere karşıma geçtikleri sırada korkudan titremeye başladım. Bu titreme sırasında Rabb’imden bir hitap geldi:

-Ey meleklerim, o kuluma hesap sormayınız. Çünkü o yaşadığı hayatın hesabını yaparak geldi buraya! Verilemeyecek hesabı yoktur onun!.. Şibli Hazretleri, sözünü şöyle bağlar:

-Siz de der, hayatınızı hesaba çekerek yaşayın, hesabını veremeyeceğiniz bir hayatla gelmeyin buraya. Göreceksiniz sizin de hesabınız kolay olacaktır. Belki size de o kulum hesabını yaparak geldi buraya denecektir!

Ne dersiniz burada hayatını hesabını yaparak yaşamaya? Biz de harcadığımız yılın sonunda ve harcayacağımız yılında başında kendimizi şöyle bir hesaba çeksek de hayatımızı baştan sona bir gözden geçirsek mi? Hatalarımızı, kusurlarımızı hatırlayarak gönülden tövbe istiğfarlar yaparak bir hayat muhasebesi yapsak mı? Yılbaşı bu hesabın tam vakti mi? Yeni bir yıla yeni bir hayat anlayışı ve hesapla girsek mi?

Yoksa boş mu ver? Hayatımızdan bir sene daha kaybettiğimiz halde, sanki bir sene daha kazanmış gibi, vur patlasın çal oynasın düşüncesizliğine düşenlere biz de katılarak, malum tekerlemeyi biz de mi tekrarlasak, “Ayağını sıcak tut başını serin, hayatını yaşa, düşünme derin.” mi desek?

Unutmamak gerek ki, burada hayatını hesaba çekmeden yaşayanların orada hesabı çok çetin olmaktadır.

Kendimizi hesaba çekerek yaşayacağımız yıllar dileğiyle. a.sahin@za­man.com.tr
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder