4 Aralık 2014 Perşembe

İsmail Aybey - İntihar Eden Kitaplar...

İsmail Aybey - İntihar Eden Kitaplar...
 
Yazının başlığını okuyunca, 'Yok canım sen de, hiç kitap intihar eder mi?' demeyin. Eder efendim, kitap da intihar eder, kıyar canına. Okunmayıp, raflarda çürümekle eline ne geçecek? Atar kendini kitaplıktan aşağıya... İnternette bir resim var. Bir kitaplık yapmışlar. Kitaplar, söğüt yapraklarının ağaçtan dökülmesi gibi tek tek düşmeye başlıyor. Resmin altına da şu şekilde yazılmış:

   'Sen televizyonda her dizi izlediğinde, bir kitap intihar ediyor...'

   Resimde bile olsa bir kitabın yere düşmesi insanın içini acıtıyor. Çünkü kitabın düşmesi demek, insanlığın düşmesi demek, geleceğin düşmesi demek, gençliğin elden uçup gitmesi demek. İnsanlığın aydınlıklardan karanlığa gömülmesi demek.

   ***

Ülkemizde televizyon izleme oranı günde 5 saat iken, ortalama kitap okuma oranı yılda 6 saate tekabül ediyormuş.

   Japonya'da kişi başına 6 kitap düşerken, ülkemizde 6 kişiye bir kitap düşüyormuş. Bununla ilgili de çok güzel bir karikatür dolaşıyor internette. Adam bir kitap almış evine geliyor. Karısı bir açıyor kapıyı, kocasının elinde bir kitap, arkasında 5 adam daha. 'Kıza kitap aldım, 5 kişi verdiler yanıma' diyor. Kitabı da kızına almış kendi okumak için değil yani. Düştüğümüz hale bakın.

Anlaşılan o ki okumak çok zor geliyor bize. Kitap sayfalarını açıp okumaktansa televizyon kumandasıyla zaping yapmak daha kolayımıza geliyor. Anne babalar okumuyor, çocuklar anne babanın elinde kitap görmüyor. Görmeyince çocuklar da okumuyor. Çocuklar da kitap okumayınca düşünen, fikir üreten, gelişen bir toplum olamıyoruz. Okumuyor, okumadıkça yerimizde sayıp duruyoruz.

Oysa kitaplar hazır şekilde yazılmış olarak geliyor elimize. Hiçbir emek harcamadık yazılması için. Kim bilir yazanlar ne çileler çekti, kaç gün sabahladı çalışma odalarında. Bilgi, emek, uğraş... Gözyaşı, ter, yorgunluk... Kolay mı yazılması bir kitabın? Bir kitabı bırakın, bir köşenin yazılması bile ne kadar bilgi, emek ve zaman istiyor, yazanlar iyi bilir.

Biz ne söylesek, ne yazarsak yazalım, yine televizyonlarda diziler reyting yapacak, birisi bitmeden diğeri başlayacak dizilerin. Gençlerin elinden akıllı cep telefonları düşmeyecek. Varsın Cemil MERİÇ, 'Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu' desin. Varsın, 'Harami mağalarının kapılarını değil, hükümdar hazinelerinin kapılarını açan büyü, kitap' desin. Hiç fark etmez, kendi çalsın kendi söylesin. Varsın bir başka kitap aşığı Ali Emiri Efendi, 'Benim sevgilim kitap ve kalemdir. Geride kalanların hepsi mihnet, endişe ve gamdır' desin. Kendileri çalıp söylesinler...

   Üzülerek söylüyorum ki, yine bu akşam biz televizyon izlerken yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca kitap intihar edecek...

   Kalın sağlıcakla...




http://www.bendeyazarim.com/Yazar/News/15886/Intihar-Eden-Kitaplar.
 
 

 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder