8 Aralık 2014 Pazartesi

Büyüklere danışmak

Büyüklere danışmak

 

Seyyid Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” huzuruna, bir gün sevdiği bir tüccar gelerek;

 - Efendim, izin verirseniz ticari bir sefere çıkacağım, diye arzetti.

Büyük Veli;
- İyi olur, buyurdu. İnşallah çok para kazanır ve afiyetle geri dönersin.
- İnşallah efendim, dedi.

Elini öpüp ayrıldı huzurundan.

O gün bir tanıdığına rastlayıp ona da sordu bu meseleyi.
- Ticari bir sefere çıkmayı düşünüyorum. Ne dersin?
- Bana soruyorsan, gitme derim.

- Neden?
- Ne bileyim, yollar tehlikeli. Eşkıya falan…

Kafası karışmıştı

Sonunda Ebül Vefa hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” sözüne uyarak çıktı sefere.

Çok para kazanıp geri dönerken, bir handa konakladı.
O gece yatıp, eşkıyanın hanı basıp bütün malını gasbettiklerini gördü rüyasında.

Çok üzüldü, perişan oldu.
Uyanınca, rüya olduğunu anlayıp sevindi bu defa.

Sürur içinde gelip Ebül Vefa hazretlerini “rahmetullahi aleyh” ziyaret etti.

Büyük Veli sitem etti kendisine:
- Sefer için bize sormuştun. Tekrar başkasına neden sordun?
Mahcubiyetinden önüne baktı.

Dünyada en zor iş

Büyük Veli;
- Dünyada en zor iş, karar vermektir kardeşim. Bir iş, bir Allah adamına danışılıp yapılırsa, o işin neticesi şer olsa bile, bu istişarenin bereketiyle hayra dönüşür, buyurdu.

Ve şöyle devam etti:
- Sen o handa yatıp da bir rüya görmüştün ya. Hani eşkıya saldırmış ve ne kadar malın varsa hepsini almışlardı.

- Evet efendim.
- Bize danışmasaydın öyle olacaktı işte. İstişarenin bereketiyle o şer, hayra tebdil oldu. Şimdi anladın mı sorup da yapmanın ehemmiyetini?

- Anladım efendim.



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder