Ve insan aldandı… İnsanı karşı aldatan nedir? Uğruna zamanını, gücünü, aklını, düşüncesini harcadığı ve ömrünü adadığı işler O’na yaklaştırıyor mu yoksa O’ndan uzaklaştırıyor mu diye hiç düşünüyor mu?

En şaşılacak kimse, kendisinden ayrılması mümkün olmayandan, kaçmaya çalışıp da onunla asla birlikte kalamayacak olduğu şeyi talep eden insandır. “Ama şu gerçek ki yalnız gözler kör olmaz, fakat göğüslerdeki kalpler de kör olur!” (Hac, 22/46.)
 
İBN ATAULLAH İSKENDERİ’DEN NASİHATLER

Ey salik! Seni rahmet ve lütfu ile kuşatan Rabbine karşı aldatan nedir? (İnfitar, 82/6.) Uğruna zamanını, gücünü, aklını, düşünceni harcadığın ve ömrünü adadığın işler seni O’na yaklaştırıyor mu yoksa O’dan uzaklaştırıyor mu diye hiç düşündün mü? Bu nasıl bir aldanıştır ki sana sunulan hayatı sorgulamadan tekrar etmenin konfor ve rahatlığı içinde sürüklenip gidiyorsun “kurulu düzenin” ardı sıra! Bu yaptıklarının ne kadarı seninle beraber gelecek baki âleme, ne kadarı burada kalacak? Terazini kur, hesabını tut ve seni aldatanı bul!

Nedense insan ayartıcıların kendisini ayartmasını hep teşnedir ey salik! Hâlbuki her şey önümüzde tüm çıplaklığı ve gerçekliği ile duruyor. Belki de milyonlarca yıldır bu hakikati haykıran ve uyaranlar var: “Ey insanlar! Rabbinize karşı sorumluluğunuzu unutmayın. Ne babanın evladı ne de evladın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden korkun! Bilin ki Allah’ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.” (Lokman, 31/33.) Ama bu apaçık hakikatlere rağmen insanın aldanması ancak onun cahil, gafil ve kör olmasının delili değil de nedir ey salik!

Nedir insanın cehaleti diye sorarsan ey salik; hiçbir şeye sahip olmadığı hâlde gurura kapılıp kendini müstağni görmesi başka gelir. Hak Teala’nın lütf u kereminden ihsan ettiği nimetlerle şımarır, gönül gözü kararır ve bunları kendi hakkı ve kazancı olduğu zehabına kapılır. Nimetin şükrünü eda etmez, bu ikram ve ihsanların böylece sürüp gideceğini sanır. Zira sahip oldukları onu şımartmış ve gurura kapılmıştır. Sadece, “Suyunuzu çekip alsa size su verecek kimdir?” (Mülk, 67/30.) uyarısına kulak verse hakikate açılacak gözleri, ama gurur ve kibrinden bunları aklına getirmez. Ah insan! Seni Rabbine karşı bu kadar aldatan nedir? Gözünü ve gönlünü karartan ve Rabbinden uzaklaştıran nedir?

GARİP BİR YOLCU

En nihayetinde çıkılan bir yolculuktur ve sen de “garip bir yolcu” misali yaşa asli vatanına döneceğin güne kadar. Burayı yurt edinme çaban beyhude bir çabadır, unutma salik, er geç baki olan âleme göçeceksin. Öyleyse senden ayrılması mukadder olandan kaçıp da seninle birlikte olmayacak olana meyletme. Seni yüzüstü bırakacak bel bağladığın her şey. Tükenmez sandıkların tükenecek, gitmez sandıkların gidecek, ebedi sandıkların fani olacak. Sadece O, seninle olacak, nerde olsan da O hep seninle beraberdir. (Hadid, 57/4.) Seni yapayalnız bırakanlara değil O’na yaklaştıracaklara güven ve dayan.

Ne diyor Hz. Mevlana: “Kervanların yolculuk esnasında ev inşa etmeleri akıl kârı değildir! Serabın kendisini görene hıyanet etmesi ve kendisine bel bağlayanların umudunu boşa çıkarması gibi; dünyevi arzu ve emeller de nicelerini perişan etmiştir… Allah’ın akıllı kulları şunlardır ki; dünyanın boş heva ve heveslerine aldanmazlar. Diğer taraftan da, dünyanın ve ahiretin bela ve imtihanlarından korkarlar. Dünyaya ibretle nazar ederler ve bilirler ki, ondan bir faniye ne yâr olur ne de vatan!”

Ey salik! Aldanışın en hazini de şeytanın rahmanın kullarını O’nun rahmetiyle aldatmasıdır. Bu aldanış; Rabbin rahmetine çokça güvenmek ve “nasıl olsa rabbim affeder” diyerek içine düştüğü gafletin farkında olmamaktır. Evet, tövbe etmek vardır niyetinde ama daha zaman var diye erteler, bir gün son saatin kapısını çalacağını düşünmek istemez. Böylece uzaklaştıkça uzaklaşır öyle ki kalbi katılaşır tövbeyi de unutur. Yalnız gözler kör olmaz, göğüslerdeki kalpler de kör olur. (Hac, 22/46.) Kalpler öyle katılaşır ki sonu hüsranla biter bu aldanışın.

Elbette Rabbimiz çok affedici ve tövbeleri kabul edendir. O’nun tüm kâinatı kuşatan rahmeti bu dünyada cümle mahlukat için tecelli eder. Buna güvenerek nimetlerinin hiç kesilmeyeceğini, bu dünyadaki iyilik ve ihsanlarının ahirette de devam edeceğini sanmak ne büyük aldanıştır ey salik! Sen ne tövbeyi ne de güzel amellerini ertele, bugün gücün kuvvetin, aklın ve kalbin salim iken kararmasına fırsat verme.

İnsan yaklaşması gerekenden uzaklaştıkça hakikatle arasına mesafe girer ey salik, sonra döner kaybettiği hakikati aramaya başlar. Bulur mu bilemem amma zamanın keskin kılıcı seni fani âlemden ayırmadan gaflet uykusundan uyan da Rabbine dön! Lemyezel olan dost-u hakikiye sığın ve yaklaş!

Taaccüb şol kişiden ki kaçar Rabbi daimden
Olur sonra talebkâr fenây-ı bi bekâ hayfâ
A’mâ-yı kalbî eyler iş bu hâlet şüphesiz ispat
Kör olmaz çünkü göz zâtında lâkin kalp olur a’mâ


Ahmet Mahir Efendi

Kaynak: Yazan  Dr. Lamia Levent ABUL/ Diyanetdergi.com

http://www.islamveihsan.com/ve-insan-aldandi.html