14 Ekim 2015 Çarşamba

Ahmed Şahin - Sahabe meclisi, hicrî takvimimizi nasıl başlattı?

Ahmed Şahin - Sahabe meclisi, hicrî takvimimizi nasıl başlattı?


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK

 

Sahabe meclisi, hicrî takvimimizi nasıl başlattı?


1437. hicrî yılımızın ilk ayı olan mübarek muharremin ilk günündeyiz. Ülkemize ve tüm İslam dünyasına hayırlar, huzurlar getirmesini niyaz ediyor, birlik-beraberlik içinde kardeşçe yaşayacağımız nice hicrî yıllar diliyoruz Rabb'imizden.

Gelelim, hicrî yılımızın ne zaman, nasıl başlatıldığına ait çoğalan soruların cevabına.

İzin verirseniz şöyle net bir misalle arz etmeye çalışayım bu önemeli tarihî konuyu.

Hicretten 17 yıl sonra, Hazreti Ömer efendimizin halifeliği devrindeyiz Medine'de. Miladi tarih 638:

O gün güneş etkili sıcaklarını Medine sokaklarında hissettirirken, istişare toplantısını haber vermek üzere evleri dolaşma görevini tamamlayan Abdullah da, dönüp geldiği halifenin meşveret binası kapısında beklemeye başlamıştı. Çok geçmeden çağırdığı meşveret meclisi üyeleri de yollarda göründüler.

-İşte sahabenin ileri gelenlerinden Saad bin ebi Vakkas! İşte Talha! Şu gelen de İmam Ali efendimiz olsa gerek! Uzaktan aceleci adımlarla gelen biri daha göründü. Bu da Halife Hazreti Ömer'in ta kendisi olmalıdır. Meşveret meclisini de o davet etmişti zaten.

Nitekim içeriye girince vakit kaybetmeden, Allah'a hamd, Resul'üne de salat ü selamdan sonra, hemen konuya girerek konuşmaya başladı:

-Devlet işlerini yaparken olayları kesin bir tarihle tespitte zorlanmaktayız. Bana gönderilen bir evrakta şaban ayı tarih olarak yazılmıştır. Bu şaban ayı, hangi senenin şaban ayıdır belli değil. Basra Valisi Ebu Musa'nın da bu konuda evrak karışıklığından şikayetleri var. Farklı olaylara dayanan farklı tarihlerin kullanılması bizi şaşırtmaktadır. Kendimize göre bir tarih başlatmalıyız artık. İşte bunun için davet ettim sizleri meşveret meclisine.

Mecliste hazır bulunanların hepsi de böyle bir tarih başlatılmasına ihtiyaç duyuyor, ancak hangi olayı tarih başlangıcı olarak kabul edeceklerini pek kestiremiyorlardı. Zira Resul-ü Ekrem Efendimiz'in hayatının her günü tarih başlangıcı sayılmaya layık görülecek hadiselerle doluydu. Nitekim Sa'd bin ebi Vakkas kendince mühim gördüğü teklifini yaptı:

-Ben Resul-ü Ekrem (sas) Hazretleri'nin vefat gününü tarih başlangıcı olarak teklif ediyorum.

-Peki, sen ne dersin ya Talha? Sa'd'ın teklifini duydun. Uygun buluyor musun?

-Ben böyle üzüntülü bir günü tarih başlangıcı yapmayı uygun bulmuyorum. Bunun tam aksine Resul-ü Ekrem'in (sas) sevindirici doğumunu tarih başlangıcı olarak teklif ediyorum.

-Ya Ali! Sen ne dersin? Bir de seni dinleyelim. Teklifleri duydun!

-Ben bu iki mühim olaydan da mühim bir başka mühim olayı teklif etmek istiyorum.

-Neymiş bunlardan da mühim olay?

-Hicret! Müslümanların İslam'ı yaşamak ve yaymak için her şeylerini Mekke'de bırakarak Medine'ye hicretlerini, İslam'ın sağlam zemin üzerine temel atma teşebbüsü olarak da görüyor, tarihe başlangıç olmaya layık büyük bir örnek hadise diye teklif ediyorum hicreti!

-Ne dersiniz Resulüllah'ın aziz ashabı?

-Ben Ali'nin bu teklifini çok yerinde buluyorum ey Müminlerin Emiri. Ben de.. ben de...

Böylece Hazreti Ali'nin (ra) teklifiyle Resulüllah'ın (sas) Mekke'den Medine'ye hicret ettiği sene İslam tarihinin ilk senesi, ilk hicret kafilesinin yola çıktığı mübarek muharrem ayı da hicri takvimin birinci ayı olarak tespit edilmiş oldu.

Resulüllah'ın (sas) ashabını sağ salim gönderdikten sonra başlayan hicreti ise, muharremin ardından gelen safer ayının yirmi altısında Sevr Mağarası'nda üç gece gizlenişini takiben 1 Rebiulevvel'de başlayıp 8 Rebiulevvel'de Medine girişindeki Guba'da tamamlanmış oldu.

Hicretten 17 sene sonra Halife Hazreti Ömer'in başkanlığında toplanan bu meşveret meclisinin aldığı tarihî kararını kapıda bekleyen Abdullah, Medine sokaklarında halka şöyle ilan etti:

-Ey Müslümanlar! Bundan sonra Resulüllah'ın Mekke'den hicreti birinci sene, ilk hicret kafilesinin yola çıktığı mübarek muharrem ayı da birinci ay olarak tespit edilmiştir. Artık Müslümanların da kendilerine ait takvim tarihleri vardır. 17. Hicret yılımız tüm Müslümanlara hayırlı ve uğurlu olsun!

Biz de Abdullah'ın o günkü duasına bugün de hep birlikte amin diyor, tüm Müslümanların bugünkü 1437. hicrî yılını tebrik ediyor, birlik beraberlik içinde kardeşçe yaşayacağımız nice mutlu ve huzurlu hicrî yıllar diliyoruz yüce Rabb'imizden.
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder