İnsana şeytan da melek de yaklaşır. Şeytanın yaklaşması, kötülüğe yönlendirmek ve hakkı yalanlatmak şeklindedir. Meleğin yaklaşması ise iyiliğe yönlendirmek ve hakkı tasdik ettirmek şeklindedir.

“Âdemoğluna şeytan da melek de yaklaşır.

Şeytanın yaklaşması, kötülüğe yönlendirmek ve hakkı yalanlatmak şeklindedir.

Meleğin yaklaşması ise iyiliğe yönlendirmek ve hakkı tasdik ettirmek şeklindedir.

Kim böyle (meleğin telkinini) hissederse bunun Allah’tan olduğunu bilsin ve Allâh’a hamdetsin.

Kim de diğerini (şeytanın vesvesesini) hissederse, taşlanmış ve kovulmuş şeytandan Allah'a sığınsın.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 2)

İNSANI KENDİSİNE ÇEKEN İKİ KUVVET

Hadîs-i şerifte buyurulduğu üzere insanı kendisine çeken iki kuvvet vardır.

Şeytan; yalancı telkinleriyle ağına düşürdüğü kişilere, kendisinden vasıflar bulaştırır. İnsan; şeytana kapıldıkça, mükerremliğini kaybeder ve «ins şeytanı» diye anılmaya müstehak bir varlık olur.

Hazret-i Mevlânâ, insanın çekildiği bu iki kutbu şöyle tarif eder:

Dünyada her şey, bir şeyi çekmektedir: Küfür kâfiri, doğruluk doğruyu çeker!

Dünyada kehribar da var, mıknatıs da. Sen; demir kırıntısı veya saman çöpü olursan, bunlardan birisinin çekişine kapılırsın!

Demir kırıntısı isen seni mıknatıs çeker; saman çöpü isen kehribar etrafında döner dolaşırsın.

İyi insanlara, hayırlı kişilere dost olmayan; şüphesiz, kötülerin yanında yer alır, onlara komşu olur!

Sen; gaflet ve bilgisizlik karanlığı yüzünden bir kişiyi tanıyamazsan, dikkat et, bak; o kişi, kendisine kimi imam edinmiş, kime uymuş? Böylece, onu anlarsın.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2017 Ay: Kasım Sayı: 153