Yavuz Sultan Selim’in çamurlu kaftanının hikayesi…
Yavuz Sultan Selim’e ait türbe, Sultan’ın şanına yaraşır bir sanat eseridir. Kapısı, pencere kapakları ve türbe içindeki ahşap parmaklığın sedef işlemeleri harikuladedir. Türbede Yavuz Sultan Selim’in sandukasının üzerinde örtülü bir kaftan vardır. Bu kaftanın hikâyesi oldukça ibretlidir:
Benim İçin Şereftir!
Mısır seferi, Osmanlı tarihinde bir padişahın katıldığı en uzun süreli sefer-i hümayundur. Mısır fethedilip İstanbul’a dönülürken Adana civarına gelindiğinde ordu şiddetli bir yağmura yakalanır. Ortalık çamur deryasına dönmüştür. O bölgede konaklama kararı verilir. Ertesi gün yolculuğa devam edilir. Sultan Selim Han, devrinin büyük ilim adamlarından Kemal Paşazade ile sohbet ederek yol almaktadır. Bir ara Kemal Paşazade’nin atı tökezler ve atın ayağından sıçrayan çamurpadişahın kaftanını kirletir. Kemal Paşazade son derece mahcup olmuştur. Yavuz Sultan Selim, bu büyük ilim adamını mahcup etmemek için hizmetçilerine der ki:
– Bana yeni bir kaftan getirin ve bu elbisemin üzerindeki çamurları da sakın temizlemeyin! Âlimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için kıymetlidir. Ben öldüğüm zaman bu kaftanımı, sandukamın üzerine örtersiniz.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları