5 Şubat 2014 Çarşamba

Cami avlusunda telefonu kapatma alışkanlığı


AİLE-SAĞLIK Yazarlar Ahmed Şahin

Cami avlusunda telefonu kapatma alışkanlığı

 
 
Soru: Bunca ikazlara rağmen telefonlarını kapatmayı unutarak namaza başlayanlar oluyor. Namazı bitirinceye kadar telefonun çalmasını beklemek de hiç uygun olmuyor. Namaz halinde iken çalan telefonu kapatmak namazı bozar mı? Namazı bozmadan kapatmak nasıl olur diye düşünüyoruz.
 
 
Cevap: Önce namaza gelirken her telefon sahibi kendini ikaz etmeli, cami avlusunda telefonu kapatmayı alışkanlık haline getirmelidir. Yoksa önemsemeyip de açık telefonla camiye giren kimse, çalan telefonun verdiği huzursuzluğun sorumlusu olacaktır şüphesiz.
 
 
  Bununla beraber böyle bir dikkate sahip olmasına rağmen insanlık hali yine de unutmalar söz konusu olabilir. Bu durumda namaz halinde iken çalan telefonu tek elle bir defa, olmazsa ikinci defa kapatmaya çalışabilir. Ancak ikincide de kapatamazsa artık üçüncü defa elini meşgul edemez.
 
Namazını bozup hemen telefonunu kapatması gerekir. İbadet halindeki insanlara müzik dinletme gibi bir vebali yüklenmeyi göze alamaz.  
 
 
Soru: Bazen gece namazlarını karanlıkta kılıyoruz. Namaz kılarken secde edeceğimiz yeri göremez hale bile gelebiliyoruz. Bir söylenti geliyor kulağımıza. Secde edeceğimiz yer görünmez halde olursa namaz sahih olmaz diye. Bu söylenti doğru olabilir mi? Özellikle gece namazlarında secde edeceğimiz yeri göremeyecek kadar karanlıkta kaldığımız da oluyor?
 
 
Cevap: Namazda önemli olan namaz kıldığımız yerin temiz olması, ibadete engel olacak kirlerden arınmış bulunmasıdır. Bundan dolayı namaz kıldığımız yerin gözle görülecek kadar aydınlık olması gerekir denmiştir. İbadet ettiğimiz zemin temiz olduktan sonra karanlık olmasında bir mahzur akla gelmemelidir.
 
 
Kaldı ki bazı camilerin çok aydınlık olmayıp birazcık loş olması huzura daha müsait görülmüş, dikkat çekmeyecek loşlukta ibadet etmeyi tavsiye eden maneviyat büyükleri de görülmüştür. Elektriğin olmadığı devirlerin gece namazlarını düşünürsek bizim bazen kıldığımız karanlık geceli namazları onlar ömür boyu kılmış olmalılar.
 
 
Sahabe efendilerimizin gece namazları herhalde bizim gibi elektrik aydınlığında değil, hep karanlıkta gerçekleşmiş olmalıdır.
 
 
Soru: Bazı camilerde hanımlar arkada, yahut da yan taraflarda açıkta namaz kılıyorlar. Girip çıkan erkekler de onları namaz halinde görüyorlar. Hanımların erkeklerin göreceği yerde ayakta namaz kılmaları caiz olur mu? Böyle görünen yerlerde hanımların namazlarını oturarak kılmaları gerekmez mi?
 
 
Cevap: Namaz kılmak utanılacak bir şey değil ki, hanımlar erkekler görmesin diye oturarak kılma mecburiyeti duysunlar. Erkeklerin göreceği yerlerde de namazlarını rahatlıkla ayakta kılabilirler, bir engel söz konusu olmaz. Tesettür tam olduktan sonra. Nitekim kırlarda çalışan hanımlar da namazlarını meydanda ayakta kılarlar. Ancak şu da var ki; hanımların namaz kılacakları yerleri daha huzurlu olması için namazlarını bakışlardan koruyacak perdeler arkasında kılmaları daha isabetli olur. Camilerimizde bu konuda özel yerlerin hazırlandığı görülmekte, bunların daha da geliştirileceği anlaşılmaktadır.
 
 
Soru: Dışarıda abdest almaya müsait yer bulunmadığından abdestini evinde alan bir hanım, gittiği yerde başını açınca abdesti bozulmuş olur mu? Yoksa baş açmak abdesti bozmaz, evde aldığı abdestiyle namazını kılabilir mi gittiği yerde?
 
 
Cevap: Evinde abdestini alan bir hanım herhangi bir mecburiyetle dışarıda başını açmış olursa abdesti bozulmuş olmaz. Başka sebepten abdesti bozulmamışsa evde aldığı abdestiyle namazını gittiği yerde kılabilir. Başını açmanın vebali başka, abdesti bozmayacağı konusu başkadır. Abdesti bozan şeylerin içinde başın açılması yer almamıştır.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder