26 Ağustos 2014 Salı

Hikaye: Mazlum tepki vermezse korkun!

Hikaye: Mazlum tepki vermezse korkun!

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (1703-1780)


Erzurum’un büyük velisi İbrahim Hakkı Hazretleri çocukken İsmail Fakirullah Hazretleri’ne teslim edilir. İyi bir terbiye alması için çocukluğunun mühim bir devresini Fakirullah Hazretleri’nin yanında geçiren İbrahim Hakkı, bir gün eline aldığı bir testiyle çeşmeye gider, doldururken oraya gelen bir atlı:

Çekil bakayım önümden be çocuk! diyerek İbrahim Hakkı hazretlerini azarlar ve atını çeşmeye sürer.

O da testisini alıp bir kenara çekilmeye uğraşırken atını mahmuzlayan adam, onu bir köşeye sıkıştırır. Testisini bırakıp kendisini kurtarmak zorunda kalır İbrahim Hakkı hazretleri. Bu esnada at da üzerine basıp testiyi kırar. Ağlayarak hocasının huzuruna gelerek:

Çeşmeden su alırken atını koşturarak gelen biri, atını üzerime sürdü. Can havliyle kendimi kurtarmaya çalışırken testimi de tepeletip kırdı” der.

Hocası, testini kıran atlıya sen bir şey söyledin mi diye sorar.

Hayır, hiçbir şey söylemedim” der İbrahim Hakkı.

Çabuk git ve o adama bir iki laf söyle” der hocası.

İbrahim Hakkı hazretleri gider çeşmenin başında atını tımar etmeye başlayan adamın yanına varıp bekler. Fakat bir türlü terbiyesini bozup da:

Benim testimi niye kırdın zalim adam diyemez.

Dönüp geldiğinde hocası Fakirullah hazretleri sorar:

Ona bir şeyler söyleyebildin mi?

Söyleyemedim efendim. Niyetlendim, lakin bir türlü dilimi çevirip de ağır bir söz sarf edemedim.

Hocası bağırır:

Sana diyorum, çabuk git ve o adama bir şeyler söyle, mukabele et yoksa sonu felaket olacak.

İbrahim Hakkı hazretleri bu defa kararlı olarak koşup çeşmenin başına gelir. Bir de bakar ki testisini kıran adamı kendi atı attığı çiftelerle çeşmenin havuzuna yuvarlamış ölüsü yatmaktadır. Koşarak gelip hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’ne bu vahim vaziyeti anlatır. Hocası bu hale üzülür:

Vah vah bir testiye bir adam. Üzüldüm buna doğrusu der.

Huzurundakiler bundan bir şey anlamadıklarını söyleyince, büyük veli şöyle izah eder.

O atlı adam, İbrahim Hakkı’ya zulmetti. Zulme uğrayan da tek kelimeyle olsun mukabelede bulunmadı, zalimi Allah’a havale etti. Allah Teala’nın da gayretine dokunup zalimi cezalandırdı.

Şayet İbrahim Hakkı da onun zulmüne karşılık verip, ona bir şeyler söyleseydi, ödeşeceklerdi. Fakat İbrahim, büsbütün mazlum oldu. Bense ödeştirmek için uğraşıyordum, maalesef muvaffak olamadım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder