29 Temmuz 2015 Çarşamba

Ahmed Şahin - Yaz boyunca hangi duygularınız besleniyor?

Ahmed Şahin - Yaz boyunca hangi duygularınız besleniyor?


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK

 

Yaz boyunca hangi duygularınız besleniyor?


Yaz sıcaklarının etkisini artırdığı şu günlerde hemen herkesin şikayetçi olduğu önemli bir konuyu bir daha düşünelim mi?

Evet, diyorsanız, buyurun, şu yorumu birlikte okuyalım. Bakalım siz nasıl bakacaksınız yaz boyunca ‘duyguların beslenip azdırılması' olayına?

Bilindiği üzere insanda hem akıl ve iman vardır, hem de nefis ve şeytan.

Her ikisi de insanı yönlendirme görevini yüklenmişlerdir. Bu sebeple insan hayatı boyunca ya aklının ve imanının yönetiminde, ya da nefsinin ve şeytanın etkisindedir. Davranışlarını bunlar yönlendirirler.

Bilinen bir gerçektir ki, kimse aklının, imanının yönetimini bırakıp da nefsinin ve şeytanının etkisine girmek istemez. Çünkü akıl ve imanda kötüye yönlendirme yoktur. Ama nefis ve şeytanda kötüye yönlendirme çoktur. Buna rağmen akıllı ve imanlı insan da zaman zaman nefsinin ve şeytanının yönlendirmesine girer, yanlışlar yapar.

Niçin yapar bu yanlışları akıllı ve imanlı insan? Hiç düşündünüz mü?

Çünkü nefsini ve şeytanını besleyip kuvvetlendirmiş, onun baskı ve kıskacına girmiş de onun için.

İşte bütün mesele burada. Beslenme meselesinde! Gün boyu aklı ve imanı mı besliyoruz, nefsi ve şeytanı mı?

Şayet nefsi ve şeytanı teşhirli, tahrikli görüntülerle besliyor, onları kuvvetlendirip azgınlaştırıyorsa, artık bu kimsenin akıllı, imanlı olması yeterli değildir. Aklı tasvip etmemesine, imanı rıza göstermemesine rağmen günahlara yönelir, yanlışları yapar. Hatta bu günahlara aklından, imanından feryatlar yüksele yüksele sürüklenir gider. Çünkü nefsi ve şeytanı öylesine beslenip azgınlaşmış ki, artık imanını da, aklını da dinlemez hale gelmişler. Bu yüzden sürükleye sürükleye götürür beslenmediğinden zayıf kalmış iman ve akıl sahibini.

Öyle ise, aklın, imanın tasvip etmeyeceği yanlışlara düşmemek için nefsi ve şeytanı teşhir ve tahrikli görüntülerle besleyip de azgınlaştırmamaya çok dikkat etmek gerekmektedir.

Mevsim boyunca bir numaralı meselemiz, kendimizi korunmaya almak olmalıdır.

Bilinen bir gerçektir ki, nefis ve şeytanı besleyen mevsimlik fitneler çok yaygınlaşmıştır. Özel bir dikkatle kendinizi korumaya almadığınız takdirde nefis ve şeytanın beslenerek azgınlaşması an meselesidir. Hatta okuduğunuz bazı yayınlar, sokakta ve ekranlarda seyrettiğiniz bazı teşhirli görüntüler nefsi ve şeytanı azgınlaştırma etkisi yapmaktadır. Şayet kullanımına sınır koymadığınız cihazlarınız da devreye girerse beslenme daha da azgınlaşır, korkunçlaşır.

Bir de bakarsınız ki, imanından, aklından şüphe etmediğiniz sağlam kimseler bile direnememiş, dayanamamış, sürüklenmiş. Çünkü nefsi beslenmiş, şeytanı kuvvetlenmiş. Beslenip kuvvetlenen, zayıf kalanı elbette sürükler.

Ayrıca gözler baktığı haramın resmini çeker, hayale havale eder. Uzun bir müddet bakılan müstehcenin görüntüsü hayalde canlı bir görüntü halinde tesirini icra eder. Tekrar bakıyor gibi hayali kirletir, zararlı etkisini uzun zaman sürdürür. Namazda bile hayalinize akseder baktığınız haram görüntülerin hayali.

Onun için söylemiş Müceddidü'z-zaman şu meşhur sözü:

-Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol vardır! Tevbe, istiğfarla o günah hemen silinmez de devam edilirse bağımlılık halini alır, kurtulmak zorlaşır. Küfre götürecek bir tünelde ilerleme dahi söz konusu olur.

-İşte bunun için arkadaş mühim, bunun için çevre mühim. Bunun için okunan gazete, dergi, kitap, dinlenen radyo, seyredilen televizyon, gidilen sohbetler mühim. Neyi besliyorlar, aklı ve imanı mı, yoksa nefsi ve şeytanı mı? Unutma, hangisini besliyorsan hayatın onun yönlendirmesindedir. Sen istemesen de.

Şimdi düşünme sırası bizde: Neyi besliyoruz, akıl ve imanı mı, nefis ve şeytanı mı?

Bu beslenme olayını mevsim boyunca hep düşünmeli, kendimizi büyük bir dikkatle korumaya almalıyız demek istiyorum.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder