11 Ağustos 2015 Salı

Ahmed Şahin - Yaz kıyafetiyle de tam tesettürlü olunabilir!

Ahmed Şahin - Yaz kıyafetiyle de tam tesettürlü olunabilir!


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK

 

Yaz kıyafetiyle de tam tesettürlü olunabilir!


Sıcakların arttığı yaz mevsiminde muhatap olduğumuz özel sorulara yine muhatap olmaktayız. Her yaz mevsiminde ısrarla sorulan bu gibi önemli sorularda özetle deniyor ki:

-Yazın sıcak günlerinde kalın kıyafetlerle tesettürlü dolaşmak insanı zorluyor. İnce yaz kumaşlarıyla da tesettürlü olunamaz mı? Mutlaka kalın kış kumaşı ve hantal model taşıma mecburiyeti söz konusu mu yazın bu sıcak günlerinde?

Her yaz mevsiminde sorulan bu mealdeki sorulara, tesettürün tarifini yaparak çok net şekilde cevap vermiştim geçmişte. İsterseniz tesettürün o net tarifine bir daha göz atalım. Bakalım yaz giyimleriyle de tesettür ne kadar kolaymış bir daha görelim. İşte size tesettürlü giyimin bir cümle içinde tarifi:

-Tesettürlü giyim: ‘El-yüz dışında' tüm bedeni örten bol bir giyimden ibarettir!

Bu kısa tariften de anlaşılıyor ki, sıcakta taşınması zor kalın kış kumaşı ve hantal modeller giyme mecburiyeti yoktur tesettürlü giyimin tarifinde.

Bu tarife göre, sıcak yaz aylarında kolayca taşınacak kumaşlarla da tesettürlü olunabileceği gibi, soğuk kış aylarında da ihtiyaç duyulan kalın kumaşlarla da tesettürlü olunabilmektedir.

Nitekim sıcak Arabistan'daki hanımın tesettürlü giyimi çarşaf gibi ince ve bol giyimlerden oluşurken, soğuk Sibirya'daki hanımın tesettürlü giyimi de içi liflerle dolu kalın tulumlardan oluşabilmektedir.

Sibirya'daki hanım ince çarşaf giyse anında donar, Arabistan'daki hanım da kalın tulum giyse anında yanar!

Demek ki iklimlerin sıcak-soğuk ihtiyacına göre tesettürlü giyim modelleri, kumaş çeşitleri rahatça tercih edilebilir, belli bir kumaş ve model çeşidi mecburiyeti söz konusu olmaz. Yeter ki, seçilen bu giyim modellerinin ihmal edilemez ilk şartı, beden hatlarını teşhir etmeyen bollukta ve bedene yapışmayan genişlikte olsun.

Tesettürlü giyimin bolluğu konusundaki şarta çarpıcı şekilde dikkat çeken Efendimiz (sas) Hazretleri, dikiş yerlerini patlatacak derecede dar giyinerek bedenlerini teşhirde bulunanların aslında giyinmemişlerden sayıldıkları uyarısında bulunduğu hadisinde;

-'Kasiyatün, ariyatün!' tabirini kullanmıştır. Yani giyinmişler ama yine de giyinmemişler gibi sayılmaktalar!

Demek ki, giyindikleri kumaş, ya altını gösterecek derecede ince ve şeffaftır ya da beden hatlarını teşhir edecek şekilde, dikişleri patlatacak derecede dar ki, giyindikleri halde giyinmemişler gibi görünmekteler.

Hadisteki bu ‘giyindikleri halde giyinmemişler gibi' uyarısı, bedenlerine yapıştırır şekilde dar giyimleri tercih edenlerin kulaklarında hep yankılanmalıdır.

Burada hemen ifade etmeliyim ki, arz ettiğimiz ölçülere uygun şekilde hazırlanan tesettürlü giyimin modelleri çok, çeşidi de fazladır. İklim şartlarına, kültür zenginliğine, sosyal çevresine, iç dünyasındaki isteklerine göre tesettürlü giyim modelleri oluşturmak ve beğendiğini de tercih etmek mümkündür. Hatta etek, tunik, ferace altında giyilen sirval denen şalvar gibi geniş pantolon'un dahi tesettür temin ettiğini uygulamada görmek kabildir. Nitekim arabaya binip inerken, merdivenden çıkıp inerken etek altından giyilen geniş pantolonun daha da koruyucu olduğunu söylemek yanlış olmasa gerektir. Yeter ki pantolonun üzerinde kabalarını kapatan bir örtü olsun, kabaları teşhir söz konusu olmasın.

Ayrıca dikkatli hanımların, tesettürlü giyimlerini çirkin göstermekten kaçınmak gibi bir sorumlulukları da vardır. Çünkü tesettürlü giyim bir örnek giyim ise, bu örneğin herkesin sevebileceği ‘ben de böyle giyinebilirim, ne güzel giyinmiş bu hanımefendi' diyebileceği sevimlilikte ve kullanışlılıkta olmasına da dikkat etmesi gerekir. Tesettürlü bir giyimin uçlarının zemindeki tozları, çamurları süpürdüğünü görenlerin ‘ne güzel giyinmiş bu hanım' diye sempati ile bakacaklarını düşünmek makul olmasa gerektir!

Bununla beraber bizde ‘ya hep, ya hiç'çilik yoktur! Tesettürü baştan tam olarak gerçekleştiremeyenler, ne kadarını yapabiliyorlarsa onunla başlayabilirler. Yeter ki tesettürün arz ettiğimiz kesin sınırlarını bilsinler, ne kadarını gerçekleştirebildiğinin farkında olsunlar, ileride kalan eksiğini de tamamlama niyet ve azminde bulunsunlar, böylece inançlarını korusunlar.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder