22 Ağustos 2015 Cumartesi

Hekimoğlu İsmail - Akıl, aklı yaratanı bilmek zorundadır…

Hekimoğlu İsmail - Akıl, aklı yaratanı bilmek zorundadır…


Hekimoğlu İsmail
AİLE-SAĞLIK

Akıl, aklı yaratanı bilmek zorundadır…


Allah, mevcudatı benzersiz ve modelsiz, yoktan var etmiş; atomlardan moleküller, moleküllerden elementler, elementlerden her şeyi yaratmış, onlara şekil vermiştir.

Bunların içinde maddeden ibaret olmayan, akıl, şuur ve muhakeme sahibi olan sadece insandır. Bu sebepten manava gidip de “Elbisemin söküğünü tamir eder misin?” desek manav, herhalde aklımızdan şüphe eder. Aynı şekilde terziye gidip “Bir kilo portakal alacağım.” dememiz de hem akla, mantığa aykırıdır hem de olmayacak bir iştir.

Gittiğim bir konferansta salona girince, çantamdan bir poşet çıkarıp masanın üzerine koydum. Herkes merakla seyrediyor, bu adam ne anlatacak diye. Poşetin içindeki toprağı masanın üzerine boşalttım ve söze başladım: Şimdi hayalen şu toprağa sorsak, “Toprak efendi, kabak yapabilir misin?” “Bir çekirdek ver, yeter.” diye cevap verir. “Elma yapabilir misin?” desem, yine “Bir çekirdek ver, yeter.” der. O zaman bu akılsız toprak, pek çok sanatı biliyor. Amma terziden bir kilo portakal isteyince adam sinirlendi, “Ben terziyim.” dedi. Hâlbuki terzi de akıllı bir adam. Bakınız, her insan öğrendiği işi yaparken, akıllı, bilgili insanların yapamadığını şu toprak yapıyor; ıspanak da yapıyor, ceviz de yapıyor. O terzi “Ey toprak, bize iplik lazım, pamuk da yapar mısın?” dese, toprak yine bir tohum ister. Bahçede elma ağacına bakıyoruz; iki metre boyunda, on santim çapındaki odun parçası bir fabrika gibi çalışıyor, zemindeki toprak bir metre sonra elmaya dönüşüyor. Hangi laboratuvar, hangi fabrika tek bir domatesi yapabilir? Demek ki Allah'ın Sani sıfatı bu toprakta tecelli ediyor.

Çünkü o toprak, zerre zerre Allah'ın emrindedir. Toprağın aklı yok, fakat külli aklın nezaretinde verilen her vazifeyi yapmaktadır. Toprak gibi bir şeyden her şeyi yaratan Allah'tır.

Bir şahıs tefsir okumuş, “Kur'an diyor ki, Allah Adem'i topraktan yarattı, topraktan insan olur mu?” diye açıklama istedi. İşte burada şuur devreye giriyor. Evvela insanın yapısına bakalım. İnsanın yapısındaki elementler aynen toprakta vardır, insanın yapısı eşittir toprak. Yani “Topraktan yarattık” ibaresini kimya, biyoloji anlatıyor. Toprakla insanın farklı olmasının sebebi insanın yapısındaki elementlerin kimyevi karışımının farklı olmasındandır. Mesela yanıcı iki gazdan Allah suyu yaratıyor. Su, hidrojene de oksijene de benzemiyor. Aynı şekilde vitamin tabletini suda eritseniz değişen bir şey olmaz. Yani vitaminli suda bulunan gıdalar, ekmekte, ette, elmada da var. O zaman ikisinin de yapısı aynı amma vitaminli suyla yediğimiz gıdalar görünüş bakımından birbirine benzemiyor. Bunun için, çeşitli elementlerden yaratılan insan da toprağa benzemiyor.

İnsanın yediği, giydiği, kullandığı her şeyin, kademe kademe geri gidildiğinde topraktan yaratıldığı görülür. İnsanı topraktan yaratan Allah, o toprağı yine insanın istifadesine vermiştir. İnsanı topraktan ve diğer canlılardan üstün kılan da şuurdur. Çünkü ancak insan ne yaptığını bilir. Mesela insan topraktan putlar yapmış, toprak itiraz edememiş, yine insan itiraz etmiş, “Allah'tan başka ilah yoktur!” demiş. Asma, çamur yemiş, üzüm gibi güzel gıdalar ikram etmiş. Bu üzümleri yiyip Allah'a şükreden insandır. Bu üzümlerden şarap ve benzeri içkileri yaparak sarhoş olup suç işleyen de insandır.

Akıl tabiata soru sorar, aldığı cevaplarla okul ders kitapları yazılır. Aklın vazifesi Kur'an'ı, İslamiyet'i anlamasıdır; akıl, aklı yaratanı bilmek zorundadır. Kâinat nizamından dini nizama, oradan vücudumuzdaki nizama ulaşıp, insanın başıboş kalamayacağını anlamak ve itaat etmek akıllılıktır. Nasıl ki toprak Allah'a itaat etti, Allah da ondan her şeyi yarattı, insan da bundan ders almalı, Allah'ın emrine göre hareket etmelidir.

Akıl aklı yaratanın emrine girmezse Allah'ın emrinde olan toprak, bazen, Allah'ın Kudret, Kadir sıfatlarını hatırlatmak için sallanır. Nankörlük edip Allah'ın verdiği sıhhatle, servetle günah işleyenler, depremle, ayaklarını sağlam yere basmadıklarını bir daha anlarlar.

Ve anlarlar ki toprak gibi bir şeyden her şeyi yaratan, onları insanlara “Rızık” olarak veren, toprak olan insanları tekrar diriltip, onlara hayatlarının hesabını soracaktır.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder