16 Kasım 2013 Cumartesi

İmandan başka hiçbir şey imdada yetişmiyor!..


Hekimoğlu İsmail
 

 

İmandan başka hiçbir şey imdada yetişmiyor!..

 
 
Adam rahattır; geziyor, eğleniyor. Zaman hızla akıp gidiyor. Sonra diyor ki, “Günler ne de çabuk geçiyor…” Bunu diyenlerin ekserisi sağlıklıdır. O insan hastalansa günler geçmek bilmez. Yemek, içmek, gezmek istemez... Haramlardan da uzak durur. Dua eder, Allah’tan şifa ister, sürekli ölümü hatırlar. Yani hastalıkla beraber mecburi bir takva hali başlar.
 
 
Hastalanmadan evvel kafasını meşgul eden soruların yerini, “Nereden geldim, niçin geldim, nereye gidiyorum?” soruları alır. Hasta yatağında bu soruların cevabını arar. Hayatı gözünün önünden geçip gider. Eskiden zevk ve eğlenceyi düşünen adamın günahları aklına gelir. Başlar tövbe istiğfar çekmeye. Yetmez. “Sevaplarımı nasıl artırabilirim?” der. O sırada ziyaretine gelen cami cemaatine der ki, “Benim şu muhitte kıymetli bir arsam var. Vereyim, Kur’an kursu yapın.” O adam, sağlıklıyken yapamayacağı hayrı yapmıştır. Demek ki Allah, hastalıkla kullarını hayra davet ediyor.
Mesela hastalanan bir arkadaşım, kütüphanesini öğrenci yurduna bağışlamıştı. Benim kütüphanemde de PTT memuru olan hasta bir arkadaşın hediye ettiği dört koli kitap vardır. Kitapları görünce o arkadaşa dua ediyorum.
 
 
Bir tanıdığım hastalanınca demiş ki, “Ne yapayım malı mülkü? Allah için ne yapsam kârdır.” Böylece kira gelirinin bütününü üniversiteye öğrenci yetiştirmede harcadı.
 
 
Mesela bir arkadaşın eşi hastalanınca “Ben insanlara yardım edeyim, Allah da bana yardım etsin.” dedi, biriktirdiği paralarla köyünde sanat atölyesi kurdurdu. Kadınlara biçki-dikiş, erkeklere torna-tesviye sanatları öğretildi. O yenge hanım öldü. Amma pek çok insan onun sayesinde maddeten ve manen seviye kazandı.
 
 
Allah, kullarına zulmetmez. Bir hasta isyan edip dese ki, “Allah’ım ne güzel yaşayıp gidiyordum. Bu hastalığı, bu çileleri bana niye verdin?” Fakat biraz düşünse anlar ki; Allah ona mal-mülk verdi, hayırlı evlat verdi, çeşitli imkânlar verdi… Daha ne istiyor? Önce verilen nimetlere bakması lazım. Bu hastalık, Allah’ın nimetlerinin yanında nokta gibi kalır. Onun için “Nasılsın?” diye soranlara diyorum ki, “Elhamdülillah hastayım!” Zaten insanın hayatında öyle zamanlar olur ki, imandan başka hiçbir şey imdada yetişmez...
 
 
Asıl ömür, ibadet ettiğimiz kadardır. Gerisi boştur. Rahman ve Rahim olan Allah, bir kısım gafil kullarını uyandırmak için çeşitli sıkıntılar, dertler ve hastalıklar gönderir ki sevabı artsın, cennete gidecek seviye kazansın.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder