7 Kasım 2013 Perşembe

Ümidinizi Kesmeyin!

Ümidinizi Kesmeyin!

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer, 53)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar ve hiç aldırmaz. Çünkü O, çok bağışlayan çok esirgeyendir.” (Tirmizî, Tefsir (39), 2.)

İbn Mes’ûd (ra) mescide girdi; vâiz, cehennem ateşi, zincirler ve prangalardan bahsediyordu. İbn Mes’ûd (ra) ona: “Niçin insanları ümitsizliğe sevkediyorsun? Yoksa “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin!” âyetini okumadın mı? diye sordu.

Allah’ın rahmetinden ümit kesmek, Hak ile kul arasındaki vuslatın/bağın kopması sûretiyle kulun istîdâdının yok olduğunu ve fıtrattan uzaklaştığını gösterir. Çünkü kulda, aslî nurundan bir şey bile kalmış olsa, Allah’ın geniş, o gazabından önce gelen rahmetinin izi ona yetişir. İşte haddi aşıp Allah’a karşı aşırı gitmiş olsa da, bu ‘iz’in kendisine ulaşmasını ümid etmesi, söz konusu nur artığı sâyesinde nur âlemiyle bağlantılı olmasından kaynaklanmaktadır.

Ümitsizlik ise kişinin tamamen perdelenmiş, yüzünü tamamen kararmış olduğunu gösterir. İşte tevhîd nurunun kalpte kalması şartıyla Allah Teâlâ bütün günahları bağışlar. Bu nur kalmayınca “Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz!” (Nisâ, 48) âyetinin hükmüne dâhil olur. Şu halde ümitsizlik en büyük musibetlerden biridir. Allah fazl u kereminden olarak kullarına son nefeslerine kadar mühlet vermiştir. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 17.Cilt, Erkam Yay.)
 

--

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder