1 Temmuz 2014 Salı

Ahmed Şahin - Hep avam orucu mu tutuyoruz, yoksa ‘havas’tan da hissemiz var mı?

Ahmed Şahin - Hep avam orucu mu tutuyoruz, yoksa ‘havas’tan da hissemiz var mı?



RAMAZAN2014 Yazarlar Ahmed Şahin

Hep avam orucu mu tutuyoruz, yoksa ‘havas’tan da hissemiz var mı?

 
 
Maneviyat büyükleri orucu üç kısma ayırıyorlar. En başta hemen herkesin tuttuğu avam orucu geliyor.
 
 
Bu olmazsa olmaz avam orucu, sadece mideye ve cinselliğe tutturulan oruçtur. Bundan yukarısı da havassın orucudur ki, sadece mideye değil diğer organlara da tutturulan oruçtur. Mesele gözle harama bakmamak, kulakla haramı dinlememek, dille gıybet etmemek, yalan söylememek gibi... Bunun da üstündeki en hasların orucu ise sadece bu organlara aynı zamanda kalbe de oruç tutturmak, hayale de haram ve günah tasavvurlar yaklaştırmamaya dikkat etmek şeklinde genişliyor.
 
 
Her oruç tutan avam da isterse bu geniş ve yüksek havas orucu ahlakından hissesini alabilir. Şayet havas orucunun farkına varır da uygulamaya yönelirse tabii.
 
 
Ramazan’ın ilk günlerinde en çok sorulan sorular ise avama ait oruç bozma soruları olmakta ve her oruçluyu ilgilendiren bu önemli sorular şöyle sıralanmaktadır:
 
 
Soru: Ramazan’ın başında en çok maruz kaldığımız yanlışlardan biri unutarak yemek yeyip su içmek olmaktadır. Böyle unutarak oruç bozmalarda ne yapılır? Orucum bozuldu diyerek yemeye devam mı edilir? Yoksa unutarak oruç bozmanın bir vebali olmaz, oruca yine devam edelim mi denir?
 
 
Cevap: Unutarak orucunu bozanı Rabb’imiz bağışlamaktadır. Bu sebeple hatırladığı anda hemen ağzındakini çıkarıp orucuna devam eder. Rabb’imiz (kasti değil de) unutarak bozmaları affetmektedir. Yeter ki hatırladığı anda ağzındakileri hemen dışarıya çıkarıp orucuna devam etsin, yemeyi sürdürmesin.
 
 
Soru: Bazen de unutarak değil de hata ile oruç bozmalara maruz kalmaktayız. Bu hata ile bozmalarda ne yapılır? Abdest alırken boğazdan aşağıya su kaçırmak gibi.
 
 
Cevap: Oruçlu olduğunu hatırladığı halde bir dikkatsizlik ve kaza sonucu oruç bozmaya hata ile bozma denmektedir. Mesela, abdest alırken, yahut da guslederken oruçlu olduğunu hatırında tuttuğu halde istemeden kaza ile boğazından aşağıya su kaçıran kimse, orucunu hata ile bozmuş sayılır. Bu kimse orucuna yine devam eder. Ancak Ramazan’dan sonra hata ile bozmuş olduğu bu orucunu yeniden tutarak kaza etmesi gerekir.
 
 
- Bir de imsak vakti girdiği halde girmedi zannı ile yemeye devam eden ya da iftar vakti girmediği halde girdi zannıyla orucunu açan kimse de hata ile bozmuş olur. Bunlar da orucuna yine devam eder, ancak Ramazan’dan sonra hata ile bozduğu bu orucunu kaza eder.
 
 
Soru: Oruç ezanla başlar, ezanla mı biter? Yoksa vakitle başlar, vakitle mi biter?
Bu konudaki yanılmaları nasıl önleyebiliriz?
 
 
Cevap: Ezanlar orucun başlama vaktini değil, namazın başlama vaktini bildirir. Ayrıca ezanı okuyan insan acele edip erken de okuyabilir, yanılıp geç de kalabilir.
 
 
Bu ihtimallerden dolayı orucun başlama ve bitme vaktini takvimdeki imsak ve iftar dakikaları ile tespit etmek gerekir ki, ezanın geç yahut da erken okunması hallerinde hata ile oruç bozmaya maruz kalınmasın.
 
 
Soru: Oruca gece ne zaman niyet edilir?
 
 
Cevap: Her oruç tek başına bir ibadet olduğundan her oruca iftardan sonra imsak vaktine kadar niyet etmek mümkündür. Zaten kendini oruca baştan kilitleyen insanlarda bu niyet Ramazan boyunca kendiliğinden oluşur. Niyet etmeyi unuttum diye bir vesveseye kapılmaya gerek olmaz.
 
 
Soru: Oruç günlerinde bir mecburiyetle karşılaşıp da bir gün oruç tutmaması gereken insan ne yapabilir? Mesela, yarın mutlaka hastaneye gidecek, oruç bozucu tedaviyle karşılaşacaktır. Orucunu bozsa kefaret yüklenecek, bozmasa hastanede buna mecburiyet vardır, muayenede oruç bozucu şeyler yaptırmaktalar.
 
 
Cevap: Böyle oruç bozma zaruretiyle karşılaşacak kimse, o gece oruca niyet etmez. Ertesi günü karşılaştığı oruç bozma mecburiyeti de ona bir kefaret yüklemez. Niyet etmediği bu orucunu da Ramazan’dan sonraki müsait bir günde tutarak oruç borcundan kurtulur.
 
 
Dinimizde zorluk yoktur. Yeter ki zorluğu biz çıkarmayalım kendi kendimize.
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder