23 Temmuz 2014 Çarşamba

Ahmed Şahin - Zekâtını ihmal edenlere önemli bir ibret dersi, Salebe misali!

Ahmed Şahin - Zekâtını ihmal edenlere önemli bir ibret dersi, Salebe misali!



RAMAZAN2014 Yazarlar Ahmed Şahin

Zekâtını ihmal edenlere önemli bir ibret dersi, Salebe misali!

 
 
Razi, Nisaburi, Hazin ve Gadı gibi önemli tefsirlerde genişçe anlatılan ve günümüze uyarı mahiyetinde  mesajlar sunan bu tarihi olayı özetleyerek tefekkürlerinize takdim ediyor, hadiseyi okuyan herkesin kendine ait bir ders çıkarıp yorum yapacağını da düşünüyorum.
 
 
Allame M. Zihni Efendi’nin değerli eseri  (El-Hakaik) ında da etraflıca anlattığı üzere Medine halkından camiden çıkmayan sofu bir adam olarak bilinen Sâlebe, çok mala sahip olmak istiyordu. Ama hakkında hayırlısı çok mal mıydı onu hiç düşünmüyordu. Bu yüzden tam üç defa Efendimiz’e (sas) müracaat ederek zengin olması için dua etmesini istemiş, hatta sonuncu müracaatında da yemin ederek demişti ki:  
 
 
-”Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, istediğim serveti verirse yoksullara da çokça yardımda bulunacak, onların da haklarını fazlasıyla vereceğim!..” Bu kadar ısrardan sonra Efendimiz (sas) Hazretleri, “Sâlebe’yi istediğine kavuştur ya Rab!” diye niyazda bulunmuştu.  
 
 
Bundan sonra Sâlebe’nin sahip olduğu koyunlar hep ikiz yavrulayarak kısa zamanda öylesine çoğaldı ki, ‘camiden çıkmadığı için cami güvercini’ denen Sâlebe, artık vakit namazlarını bırak, cumalara dahi gelemiyor, çölün derinliklerinde sürüsünün arkasında sürünüp gidiyordu. Efendimiz, camiden çıkmayan Sâlebe’yi hiç göremez olunca:  
 
 
- Yazık oldu Sâlebe’ye. Keşke şükrünü yapabileceği mala razı olsa da şükrünü yapamayacağı çok mala talip olmasaydı! diye üzüntülerini ifade ediyordu.  İşte bu sıralarda zekât âyeti nazil oldu. Zenginlere tahsildarlar gönderildi. Zekâtlarını toplayıp hazineye getirecekler, oradan da ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtılacaktı.  
 
Sâlebe’ye giden zekat tahsildarları da durumu anlattılar.  
 
 
- Gelen ayetler, zenginlerin zekât vermelerini emrediyor. Sen de zengin olduğundan zekât vermen gerekiyor, zekatını almak için geldik, dediler.  Bu teklife beklenmedik şekilde tepki gösteren Sâlebe:  
 
 
- “Şu sıcak çölde koyunların peşinde koşup kazanan benim, hiç ilginiz olmadığı halde hisse isteyen de sizsiniz. Bu sizin istediğiniz şey haraçtan başka bir şey değildir!” mealinde sözler söyleyerek zekât memurlarını  boş çevirdi. Sâlebe’nin bu tutumunu duyan Resulullah (sas) Hazretleri:  
 
 
- Yazık oldu Sâlebe’ye, keşke mutlaka zengin olmayı değil de hakkında hayırlı olanı isteseydi, diyerek üzüntülerini  ifade etti.  Salebe’nin önceden söz vermesine rağmen zekatını vermekten imtina etmesi üzerine Tevbe Sûresi’ndeki münafıkları anlatan şu mealdeki âyetler nazil oldu:  
 
 
- Münafıklardan bazıları da, mal mülk verip zengin ettiği takdirde yoksula yardım edeceklerine Allah’a söz verirler de, istedikleri mala kavuştuklarında cimrilik edip yoksulun hakkını vermezler! (76. ayet)  
 
 
Ayet-i kerime, verdiği sözünde durmayan Sâlebe’nin münafıklar sınıfına kaydığına işaret ediyordu. Bunu anlayan akrabaları, gidip ona derhal malının zekâtını vermesini, yoksa münafıklardan biri olarak damgalanacağını hatırlattılar. Yakınlarının zorlaması üzerine Resulullah’a gelen Sâlebe, yoksulun hakkını vermek istediğini  söyledi ise de Resulullah (sas) Hazretleri  Sâlebe’ye üzüntülü bir eda ile:  
 
 
- “Senin yardımını alamam artık Sâlebe. Allah Celle ve Âlâ men etti!.” karşılığını verdi. Efendimiz’in vefatından sonra Hazreti Ebû Bekir’e müracaat eden Sâlebe, sırasıyla Hazreti Ömer ve Osman’a da müracaat ettiyse de hepsi de:  
 
 
- Resulullah’ın kabul etmediğini bize mi kabul ettirmek istiyorsun?’ şeklinde karşılık aldı.Hazreti Osman (ra) zamanında hasta yatağında son anlarını yaşadığı sıralarda kulaklarında Resulullah’ın ilk ikazları yankılanıyordu:  
 
 
-Sâlebe! Şükrünü eda ettiğin az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır. Mutlaka zengin olmayı değil, hakkında hayırlı olanı iste!..  Ama artık vakit çok geçmişti. Sâlebe, zekatını vermekten imtina eden zenginlere ibret alacakları bir örneği veriyordu bu tutumuyla. Bunun için deniyor ki: 
 
 -Fatebiru ya ülil esbar!  Düşünün ey servet sahibi zekat zenginleri!  ****

Bin aydan hayırlı Kadir Gecenizi tebrik eder, şevkle yaşayacağınız İslami hayatınızda mutluluklar dilerim


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder