18 Mart 2018 Pazar

Çanakkale zaferimiz kutlu olsun



Çanakkale zaferimiz kutlu olsun 


İsa Çelik, babamın adını aldığı Çanakkale Gazisi dedesi...

Bizim kaderimiz Çanakkale’de çizildi. İsa dedem 1916’da Çanakkale’den gazi olarak köyüne döner. (Konya Ereğli Kavuklar köyü) Bir gözü akmış, takma göz takılmıştır ve dilinin ucu da kopmuştur.



Bir müddet sonra eşi vefat eder. Küçük kızıyla (Emine hala) kalakalmıştır. Aynı köyde Topal Meryem lakaplı kocası (Halil dedem) Çanakkale’de şehit olan iki çocuklu bir dul varmış.


 


İsa dedem uzun süre düşünmüş, hem o yetimlere sahip çıkmak adına, hem de kızının ana şefkatiyle büyümesi için, engelli Topal Meryem’e evlenme teklif eder ve evlenirler.


 


Bu evlilikten 1926 yılında oğlu Faik Çelik doğar. (Benim dedem)


 


Topal Meryemin şehit eşi Halil’den kalan yetim kızı Fatma benim anneannemdir. (Aslında anneannem, anneme lohusa iken 1952'de ölür, annem de onun gibi öksüz büyür.)


 


Yani Topal Meryem hem annemin anneannesi, hem de babamın babannesidir.


Anlayacağınız, Annemin dedesi Çanakkale’de Şehit; babamın dedesi ise Gazidir.


 


Gazi İsa dedem, babam henüz onüç yaşındayken 1961’de ölmüş.


 


Yani demem o ki, Allah bizim kaderimizi Çanakkale’de yazmış. İsa dedem Çanakkale’den sağ dönmeseydi ve Topal Meryem’le evlenmeseydi, Faik dedem ve dolayısıyla bizde olmazdık.



Şimdi çok ilginç bişey aklıma geldi, onu söyleyeyim:

 
Benden on yaş küçük, 1983 doğumlu Meryem halam var, 32 yaşında. (2015) Meryem halam dedemin babannemden sonraki eşindendir... Faik dedem 1991’de ölünce yetim büyüdü. .
 

Şimdi geçen şöyle bir hesap yaptım; Sanırım 30-40 yıl sonra dedesi Çanakkale’de savaşmış olan Türkiye’deki yaşayan tek insan Meryem halam olacaktır büyük bir ihtimalle... 



 Şimdi 5 yıl önce kaleme aldığımız bir yazıyı paylaşmak istiyorum:
 
 
 
Sevgilerimle
Celal
 
*************************
 
Çanakkale Gazisi İsa dedem
 
Bugün 18 mart 2013 yani iki yıl sonra Çanakkale savaşı üzerinden yüz yıl geçmiş olacak.

 

Allah bütün şehitlerimize, sadece Çanakkale değil, Kurtuluş savaşı, terör şehitlerimize ve ölmüş gazilerimize rahmet eylesin.

 

Her şey Allah’ın izniyle bir kaderle belirlenmiştir. İsa dedemin Çanakkale’de dudağına gelen mermi başına gelseydi, bugün biz olmayacaktık.

 

Şimdi, İsa dedemi anlatarak başladığım kitabımdan o bölümü kopyalıyorum:

 


 

***

      Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

      En kesif orduların yükleniyor dördü beşi …….

 

diye başlıyor Mehmet Akif Ersoy “Çanakkale Şehitlerine” şiirine.    Çanakkale savaşı… Bir milletin var olma, yok olma savaşı… Anadolumuzun her köyünden binlerce genç sevdiklerini geride bırakarak cepheye koşuyordu.

 

İsa Çelik (babamın aynı isimli dedesi) genç eşini ve kızını bırakarak cepheye koşan binlerce gençten birisidir. İsa dedemin, bir taarruzda atılan bombadan sıçrayan bir şarapnel parçası ile bir gözü akar. Ayrıca dudağına yandan gelen bir mermi ile dilinin ucu kopar.  Bütün arkadaşları şehit olmuştur.

 

 

Acılarla yapayalnız gurbette bir çadır hastanesinde yirmili yaşlardaki İsa dedem bir süre tedavi görür ve sonra takma göz takılarak gazi olarak köyüne döner.

 

     Anadolunun yokluk yılları… İsa dedem çok cömert olduğundan her şeyini köylülerle paylaşırmış. Hatta civar köylerden tohumluk almaya gelirlermiş. İsa dedemin eşi Çanakkale’den döndükten birkaç yıl sonra bir hastalıktan vefat etmiş. İsa dedem minik kızı ile kalakalmış.

 

Aynı köyde Topal Meryem isimli kocası Çanakkale’de şehit olan iki çocuklu bir dul varmış. Köylülerin girişimleriyle İsa Çelik ve Topal Meryem evlenmişler. Topal Meryemin şehit eşinden yetim kızı benim anneannemdir. (Anneannem anneme lohusa iken ölür, annem de doğuştan öksüz büyür.)

 

Daha sonra İsa dedemin Topal Meryem’den bir oğlu olur. Adı Faik Çelik’tir ve benim dedem yani babamın babasıdır. Yani aslında Topal nine hem annemin anneannesi hem de babamın babannesidir.

 

Çanakkale'de yiğitce savaşıp vatana tek gözünü hediye eden İsa dedem, 1961 de bir hastalıktan vefat eder, Topal Ebeyi yalnız bırakır. (1894-1961)

 

Canım babacığım İsa Çelik. İsa ismi, babamın dedesinin adıdır. İsa dedem Çanakkale Savaşı gazisiymiş. Çanakkale Savaşı’nda bir gözünü ve dilinin yarısını kaybetmiş. Atılan bombadan sıçrayan şarapnel parçası ile bir gözü akmış. O gözü takmaymış ve yandan gelen bir kurşun dilinin ucunu götürmüş; biraz peltek konuşurmuş. Babama kuzum yerine kujum dermiş.

 
Çanakkale gazisi İsa Çelik (1894-1961) Babamın dedesi
oğlu Faik Çelik (1926-1991) Dedem
oğlu İsa Çelik (1948-...) Babam
oğlu Faik Çelik (1976-...) Kardeşim
oğlu İsa Çelik (2007-...) Yeğenim

Babamın dedesi İsa dedem, babam çocukken vefat etmiş. Babamın anlattığına göre İsa dedem hasta yatağındaymış. Köydekiler yine hasta ziyaretine gelmişler. Ve ev kalabalıkmış. İsa dedem bir ara yatağından doğrulmuş. “Hele uşaklar şu odayı bir boşaltın hele; içeri giremiyorlar” demiş.

 

Herkes odadan çıktıktan bir dakika sonra son nefesini vermiş. Bir dizi filmde görmüştüm. Şehitler son nefesini verirken, önceden şehit olanlar kollarına girip onları karşılıyorlardı. Belki de İsa dedemi de karşıladılar.

 

İnşallah ben de ölünce onları görebilirim. Annemin dedesi şehit, babamın dedesi gazi... Ne mutlu bize ! 

 

***

Allah bizleri atalarımıza layık torun eylesin inşallah...

 

Celal Çelik              Ankara  ( Konya-Ereğli )

 
 
 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder