19 Eylül 2013 Perşembe

Gönül Zenginliği İle Gelen Hidâyet

 
Gönül Zenginliği İle Gelen Hidâyet

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Bizim uğrumuzda gayret gösterip mücâhede edenlere elbette yollarımızı gösteririz. Muhakkak ki Allah ihsân erbabıyla beraberdir.” (Ankebut, 69)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Allah’ım! Senden hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim.” (Müslim, Zikir 72; Tirmizî, Daavât 72; İbn Mâce, Dua 2)

İslâm’ın geldiği günlerde Hakîm bin Hizâm adında güzel ahlâk sahibi bir zât vardı. Bu zât, müslüman olmadan önce de son derece cömert, müşfik, hayr u hasenât sahibi biriydi. Kızlarını diri diri gömmek isteyen babalardan onları satın alır, hayata kavuşturur ve himâye ederdi. Câhiliye devrinde yüz köle âzâd etmiş ve yüz tane deveyi hac esnâsında kurban kesmek, muhtaçlara vermek gibi yollarla tasadduk etmişti. Müs­lüman olunca da yine Allah yolunda yüz deve infak etti ve yüz köle âzâd etti. Birgün Peygamber Efendimiz’e:

“–Ey Allah’ın Rasûlü! Câhiliye devrinde yaptığım bazı hayır işleri var: Sadaka vermek, köle âzâd etmek, sıla-i rahimde bulunmak gibi… Bunlara mukâbil bana ecir verilir mi?” diye sordu. Rasûlullah (sav):

“–Sen zâten, daha önce yaptığın bu hayırlar hürmetine İslâm’la şereflendin!” buyurdu. (Bkz. Buhârî, Zekât 24, Büyû 100, Itk 12, Edeb 16; Müslim, Îmân 194-196)
 

--
--
​​

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder