5 Nisan 2014 Cumartesi

Hekimoğlu İsmail - Sıkıntıya uğramak da, sıkıntıya sabretmek de sünnettir

Hekimoğlu İsmail - Sıkıntıya uğramak da, sıkıntıya sabretmek de sünnettir


Hekimoğlu İsmail
 

Sıkıntıya uğramak da, sıkıntıya sabretmek de sünnettir

 
 
Efendimiz’e sormuşlar ki, “Ey Allah’ın Resulü, insanlardan en çok kim belaya uğrar?” Buyurmuş ki: “Peygamberler; sonra büyüklükte onlara en yakın olanlar.”
 
 
Ben bu hadisi okuyunca dedim ki, “Öyleyse sıkıntıya uğramak da, sıkıntıya sabretmek de sünnettir.”
 
 
Menfi ibadetler kişinin dert zannettiği hallerdir. Dinden uzaklaşanları İslamiyet’e, helal daireye çeker. Hayatın sonundan başına bakmak hatıralar dünyasında dolaşmak mecburi istikamet… Ömür akıp gidiyor, nehirler gibi. Bazen başını taşlara vurur, bazen düze çıkar sakinleşir. Bazen şelale olur, bazen denize karışır kaybolur. İnsan bu. Halden hale girer. Bize düşen vazife, kadere iman edip kederden kurtulmak… Mazi geçip gitmiş meşgul olma. İstikbal gelmemiş ilgilenme. Geçmişi geleceği düşünüp kendini yıpratma. Bulunduğun an sana yeter. Bulunduğun anı İslam’a uydur. Böylece hem dünyan hem ahiretin cennet olur.
 
 
Mareşal olmanın en önemli şartı savaşta bulunmaktır. Savaş zordur, çetindir. Her an bir mermi isabet edebilir. İşte bu zor şartlar, o şahsa mareşal rütbesi kazandırır. Nasıl ki memurların ve askerlerin bir rütbesi var; aynı şekilde her Müslüman’ın da manen rütbesi vardır. Peygamberimiz, insanlığın selameti için çok büyük çileler çekmiştir. Manevî makam itibarıyla da Efendimiz’e (sas) yaklaşanlar çile bakımından da ona yaklaşır; çok çile çekerler. Aslında çile diye bir şey yoktur. Çünkü Allah’ın yarattıklarında kötülük yoktur. Hadiseleri yorumlamak bize kalmış. Acemi kaptan karaya oturunca, deniz bitti sanmış. Bu, onun yanlış yorumudur.
 
 
“Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa.
Sönmez ebedi her gecenin gündüzü vardır.”
 
 
Gemiye bindik. Dalgalar dağ gibi yükselip alçalıyor. Gemi karpuz kabuğu gibi sallanıyor. İman imdada yetişiyor. Beni deniz faciası öldüremez. Bana hayatı veren kimse, hayatımı alacak olan da odur. Sakinleşiyorum. Denizde yüzlerce gemi var. Bazısı batıyor bazısı batmıyor; demek bunu seçen var… O Hâkim bizim gemiyi batıracaksa yapacak bir şey yok. Batırmayacaksa bu dalgalar yetmez bizim gemiyi batırmaya…
 
 
Allah’ın dediği olur. Ben de Allah’a teslim oldum… Oh… Selamete çıktım işte… 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder