12 Nisan 2017 Çarşamba

Bela, sevilenlere gelir

Bela, sevilenlere gelir
 

Büyük İslam âlimlerinden Abdülhalık-ı Goncdüvani “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Müslümanlara niçin dert ve bela gelir efendim? diye sordular.

Cevabında;
- Günahlarının affedilmesi için, buyurdu.

Ve ekledi:
- Cehennemdeki çok şiddetli azabların, birkaç günlük sıkıntı ile giderilmesi ve günahların temizlenmesi için dünyada sebepler gönderilmesi büyük nimettir.

Şöyle devam etti:
- Allahü teâlâ sevdiklerine böyle yaparken, başkalarının günahlarının hesabını ahirete bırakıyor. O halde dostlara, dünyada çok dert ve bela vermesi lazımdır. Başkaları, bu ihsana lâyık değildir.

Ve izah etti:
- Çünkü onlar, büyük günah işlerler, yine de yalvarmaz, boyun bükmez, ağlamaz ve Ona sığınmazlar. Günahları sıkılmadan, kast ile, planlayarak işlerler. Hatta inat edercesine, hatta Allahü teâlânın ayetleri ile alay edecek kadar ileri giderler.

Ve altını çizdi:
- Ceza, suçun büyüklüğüne göre değişir. Günah küçük olur ve suçlu boynunu büküp yalvarırsa, bu suç, dünya dertleri ile affolunabilir. Fakat günah büyük olur ve suçlu inatcı, saygısız olursa, bunun cezası ahirette sonsuz ve çok acı olmak lazım gelir.

Nitekim;
- Âyet-i kerimede mealen; (Allahü teâlâ, onlara zulmetmez. Onlar, kendi kendilerine zulmedip, ağır cezaları hak ettiler) buyuruldu.

Önce namazı öğretin!
Bir gün de bir sevdiği;
- Efendim, çocuklarımıza en önce neyi öğretelim? diye sordu.
Cevabında;
- Namaz kılmasını öğretin, buyurdu.

- Dünya ve ahirette saadete kavuşmak neye bağlıdır efendim?
- Doğru namaz kılmaya.

- Efendim namaz bu kadar mühim mi?
- Elbette. Namazsız Müslümanlık olmaz. Müslüman demek, Namaz demektir. Yani Müslüman, beş vakit namazını mutlaka kılmalıdır.
 

 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder