İnce ruhlu zarîf mü’minler, Resûlullâh’ın hakîkatine yaklaşabilmek için O’nun rû­hâniyeti etrâfında pervâne olup yolunda fânî olmayı, dünyânın en büyük nîmeti sayarak ilâhî lezzetlere gark olmuşlardır.

Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrı, Allâh’ın kitâbına ve Varlık Nûru’nun sünnet-i seniyyesine, yâni yüksek ahlâk ve davranışlarına hulûs-i kalb ile yakınlaşabilmek, Allâh ve Resûlü’nün sevdiklerine mu­habbet, zıtlarına da nefret beslemektir.

Her ikisinin arasındaki fark, a’lâ-yı illiyyîn ve esfel-i sâfi­lîn arasındaki kadar sonsuzdur.

Allâh Resûlü’nün hissiyâtından istifâde edebilmenin temel sâikı, O’na muhabbet ve O’nun zıddına nefrettir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hz. Muhammed Mustafa 2, Erkam Yayınları

http://www.islamveihsan.com/vasil-i-ilallah-olabilmenin-sirri.html