3 Ekim 2013 Perşembe

İnsandaki Sonsuz Sevme Kabiliyetini Nasıl Kullanırız?

İnsandaki Sonsuz Sevme Kabiliyetini Nasıl Kullanırız?

İnsandaki Sonsuz Sevme Kabiliyetini Nasıl Kullanırız?
                    
Mustafa Çelik'in Haberi Risale Ajans Özel

 Bir çok istidat ve kabiliyeti olan insanın, bir kabiliyeti var ki kendini diğerlerinden ayırır.

 
"Sevmek"... Evet Allah insanın sevgisine sınır koymamış. Koymamış ki Sonsuz olan Allah'ı (cc) sevebilsin.
 
Mesela; bir baba oğluna 1.000.000 TL verip, oğlum al bu para ile kendine iş kur dese. Oğluda bu parayla gidip simit arabası alıp, simit satmaya başlasa. Bunu gören babanın oğluna kızacağı katidir. Çünkü, holding kurulabilecek parayla gitti simit arabası aldı. Hikmetsiz hareket etti, akıllıca davranmadı. Kendini abes duruma düşürdü. 

 
Aynen bu misal gibi; insanın sonsuz sevme kabiliyetini ev, araba, kadın vb. gibi fani (geçici) olan varlıklara vermesi abesle iştigal olur ve sevgiyi veren kim ise bunun hesabını sorar, tahkir eder(Allah cc için sevmek, bahsimiz dışında). Anlaşıldığı gibi; sonsuz sevme kabiliyeti sonsuz olan Allah'ı (cc) sevmemiz için verildiği katidir.

Mümin; Allah'ı(cc) sevecek, Allah'ın (cc) sevdiğini sevecek ki, sevmekle ibadet etmiş olsun.

Peki biz gerçekten Allah'ı (cc) seviyormuyuz? Bunu nasıl anlayabiliriz? 

 
İnsan sevdiği kişiye benzemek ister. Nasıl ki bir sanatçının hayranları, sanatçıyı sevdikleri için o sanatçı gibi giyinip, tarz ve stillerini o sanatçının tarz ve stiline göre yapıyorlar. Yada nasıl ki bir çocuk sevdiği babasını taklit eder, onun gibi olmak ister, kalemle kendine bıyık yapmaktan tutunda, yürüyüşünü dahi babasına benzetmeye çalışır.

 
Bediüzzaman Said Nursi "De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin." (Al-i İmran Suresi, 3:31.) ayetinin tefsirini 11.Lem'a da izah ederek bu konuda bize ışık tutmaktadır;

 
"Nasıl mantıkça kıyas-ı istisnai misali olarak deniliyor: "Eğer güneş çıksa gündüz olacak." Müsbet (olumlu) netice için denilir: "Güneş çıktı. Öyleyse netice veriyor ki, şimdi gündüzdür." Menfi (olumsuz) netice için deniliyor: "Gündüz yok. Öyleyse netice veriyor ki, güneş çıkmamış." Mantıkça, bu müsbet ve menfi iki netice kat'idirler. 

 
Aynen böyle de, şu ayet-i kerime der ki: Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa, Habibullaha ittiba edilecek. İttiba edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur. Muhabbetullah varsa, netice verir ki, Habibullahın Sünnet-i Seniyyesine ittibaı intaç eder. 

 
Evet, Cenab-ı Hakka iman eden, elbette Ona itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, bilaşüphe(şüphesiz), Habibullahın gösterdiği ve takip ettiği yoldur." 

 
Evet, Allah'ı (cc) seviyorsak Allah'ın (cc) Resulune (s.a.v) ittiba etmemiz gerekiyor. Eğer ittiba etmiyorsak anlaşılır ki; yalan söylüyoruz.

Nasıl ki bir çocuk farklı bahanelerle babasını çok sevdiğini dile getirse. Babası oğlundan bir bardak su istese, çocukta baba kalk kendin al dese. Çocuğun ne kadar samimiyetsiz olduğu anlaşılır.

Evet,Allah'ı (cc) çok sevdiğini söyleyip, istediği tarz olan Allah'ın (cc) Resulune (s.a.v) itaat etmemek çocuğun yalanından daha büyük yalandır, samimiyetsizliktir.

"Ne mutlu o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeye ittibaından hissesi ziyade ola. Veyl (yazıklar olsun) o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor."

Nasıl ki; bir sınıfta başarılı olan bir öğrenciyi, öğretmen diğer öğrencilere numune olarak gösterir, sizde o çalışkan öğrenci gibi olun der. 

Allah, efendimizi bize örnek olarak gösterip "sizde onun gibi olun" diye emrediyor.

Zamanın Bedii konuyla ilgili olarak 24. Mektup ta;"Allah,hem kendi esmasını sevmesiyle, o esmanın en parlak aynası olan Muhammed-i Arabi Aleyhissalatü Vesselamı sever ve Muhammed-i Arabi Aleyhissalatü Vesselama benzeyenleri dahi derecelerine göre sever." 

Rabbim efendimize benzemeyi, kendine gaye edinen insanlardan olmamızı nasip etsin inş...

 
Muhabbet ve dua ile...
 
 
Tarih : 02.10.2013
Kaynak : Risale Ajans

http://www.risaleajans.com/nur-alemi/insandaki-sonsuz-sevme-kabiliyetini-nasil-kullaniriz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder