5 Ekim 2013 Cumartesi

Kader İnancı


 
Kader İnancı

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Yeryüzünde vukû bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musîbet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmasın! Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.” (Hadîd, 22)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Kuvvetli mü’min, (Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, “şöyle yapsaydım, böyle olurdu” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu, O, ne dilerse yapar” de. Zira “eğer şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.” (Müslim, Kader 34. İbn Mâce, Mukaddime 10.)

Amr b. Ebû Cündeb’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

Sıffîn’de Saîd b. Kays’ın yanında oturuyorduk. Karanlığın yeni bastığı bir sırada Hz. Ali (ra) asâsına dayanmış bir halde yanımıza geldi. Bu durumu gören Saîd:

“-Gelen mü’minlerin emîri midir?” diye sordu.

Hz. Ali:
“-Evet” diye cevab verince:

“-Birinin sana suikast yapmasından korkmuyor musun?” dedi.

Hz. Ali şöyle cevap verdi:

“-Hiç kimse yoktur ki kuyuya düşmek, dağdan aşağı yuvarlanmak, taş isâbet etmesi ya da bir hayvanın zarar vermesi gibi durumlardan koruması için yanında Allah’ın görevlendirdiği bir melek olmasın. Ancak kader geldiği zaman, onu kendi kaderiyle baş başa bırakırlar.” (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 9.Cilt, Erkam Yay.)
 

--
​​

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder