1 Haziran 2014 Pazar

Önemli olan derdimizi nasıl anlattığımız...

Önemli olan derdimizi nasıl anlattığımız...
 
 
 
 
NewYork’ta, Brooklyn Köprüsü üzerinde dilenen kör bir dilenci birgün, bir şairin dikkatini çeker.
 
Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır.
Şair, dilenciye günlük kazancının ne kadar olduğunu sorar.
Dilencide sekiz dolar kadar olduğunu söyler.
Bunun üzerine şair,dilencinin boynuna asılı tabelayı ters çevirerek birşeyler yazar;
 
‘Şimdi buraya senin kazancını arttıracak birşeyler karaladım.
Bir hafta sonra yanına geldiğimde bana sonucu söylersin’ der ve oradan ayrılır.
 
Şair, bir hafta sonra dilencinin yanına uğrayıp kendini tanıtınca…

Dilenci:
‘Bayım size ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bir haftada kazancım ikiye katlandı.
Çok merak ediyorum tabelaya neler yazdınız?
 
Bunun üzerine şair gülümser ve:
 
Tabelada ” Doğuştan körüm, yardım edinyazıyordu.
 
Bense ” Bahar gelecek, ama ben yine göremeyeceğim diye yazdım “ der.
 
 
Önemli olan, anlatılmak istenen seyi en iyi şekilde anlatmaktır.
 
Her şeyin daha iyi anlatılabileceği bir yol vardır.
 
Yeter ki onu bulmaya, uygulamaya
ve ufkumuzu bu doğrultuda genişletmeye uğraşalım . . . 
 
​​

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder