18 Kasım 2014 Salı

Ahmed Şahin - Müslüman’ın vazgeçilmez vasfı din kardeşliği

Ahmed Şahin - Müslüman’ın vazgeçilmez vasfı din kardeşliği


Ahmed Şahin
AİLE-SAĞLIK

Müslüman’ın vazgeçilmez vasfı din kardeşliği


‘Işık Yayınları’ Numan Koçak’ın ‘Mesuliyet Şuuru’ kitabını yayımlamış, Müslüman’ın vazgeçilmez vasfı olan din kardeşliğinin önemine dikkatlerin çekildiği kitapta, kardeşliğimizi zedeleyecek duygu ve düşüncelerin rüyamıza dahi girmesine izin vermemeliyiz, uyarısında bulunulmuştur.

170 sayfalı kitapta “Kardeşler arasında küslük olmaz!” başlığı altındaki kısımdan özetlediğim bazı maddeleri sizinle paylaşacağım. Zannederim siz de benim gibi takdirle okuyacaksınız kardeşliğimizin önemine ait bilgileri.

****

“Kardeşler arasında küslük olmaz!”

Peygamber (sas) Efendimiz, bir Müslüman’ın din kardeşine karşı üç günden fazla küs durmasının helal olmayacağını haber vermiş, küslerin içinde en hayırlı kişinin de, en önce selam verip küslüğü barışa çeviren kişi olduğuna da dikkatimizi çekmiştir.

Ayrıca küslüğü uzatanların vebalinin büyüklüğüne de işarette bulunan Efendimiz (sas) Hazretleri: “Müslüman kardeşine bir sene küs duran kişi, sanki sene boyunca kardeşinin kanını döken kimse gibi vebale girer.” uyarısında da bulunmuştur. Buna rağmen ortada bir dargınlık ve kırgınlık bulunuyorsa bir an önce kardeşler arasındaki bu irtibat kopukluğunu tamir etmeye yönelmeli, aradaki küslüğü barışa ve kucaklaşmaya çevirmeyi ihmal edilmez görevimiz olarak bilmeliyiz.

Kardeşler arasındaki küslüğü barışa çevirmek için gösterilen gayretin önemine işaret eden Resulullah (sas) Efendimiz, Ebu Eyyub el-Ensari’ye (ra), “Allah ve Resulü’nün razı olacağı önemli bir iyilikten haber vereyim mi sana?” buyurmuş; ver ya Resulallah, demesi üzerine de: Birbirine kırılıp incinen kardeşlerin arasını bulup barıştırmaya çalışmak, hem Allah’ı hem de Resulü’nü razı eden iyiliklerden sayılır! müjdesini vermiştir.

Bu sebeple, kardeşler arasındaki incinme ve kırılmaları tamire yönelme gayretlerinin önemi, hiçbir zaman unutulmamalı, her birimiz kendimizi, birlik beraberliği sağlama hizmetlerinin görevlisi olarak görmeliyiz.

Muhatap olduğun mümin kardeşinde görmen gereken taraf, imana, İslam’a ait güzellikler olmalıdır. Yoksa hiç görmemen gereken önemsiz kusurları büyüterek öne çıkarıp da kardeşliğe gölge düşürülmemelidir. Kaldı ki senin kardeşinde kusur ve yanlış saydığın şeyler gerçekte kusur ve yanlış da olmayabilir. Bu da unutulmamalıdır.

Kardeşliği korumada hassas ol. Hatta kardeşliği zedeleyecek duygu ve düşüncenin rüyalarına dahi girmesine fırsat verme! Sana kötülük düşünenin bile elini öpmesini bil; sana sırtını döneni dahi kucaklama fazileti göster, yine sen kazan! Evet, eğer inanıyorsan, Mevlana gibi dövene elsiz, sövene dilsiz davran!

Allah’tan muvaffakiyet isteyenler, uyuşmazlık, kırgınlık ve ayrılık sebebi olabilecek düşünce ve tavırlardan mutlaka uzak durmalı, hep kardeşliği besleyip büyüten feragat ve fedakarlık örnekleri vermelidirler.

Özellikle insanları kendimizden uzaklaştıracak ve bize karşı nefret hislerini tetikleyecek söz ve hareketlerden mutlaka kaçınılmalıdır. Hatta bize hasımca yaklaşanlara bile bir gül uzatıp ‘Bunu mu almak istiyordunuz?’ diyebilmeli ve onu da sıcak bir tebessümle kardeşlik duygularıyla karşılamayı ahlak edinmeliyiz.

Unutulmaması gereken bir önemli gerçek de şudur ki, bir beldede veya toplulukta müminler arasında geçimsizlik görülüyorsa, bunun bir sebebi, her şeyden önce kardeşlik ruhunun korunup korunmadığında aranmalıdır. Birlik ruhunu, kardeşlik hislerini kaybetmiş ve birbirinin kurdu haline gelmiş insanların ortak hedeflere ulaşmaları mümkün olmayacağı hep hatırda tutulmalıdır!”

Işık Yayınları’nın 170 sayfalık “Mesuliyet Şuuru” kitabının öteki çok önemli maddelerini de sahip olduğunuz ‘Mesuliyet Şuuru’yla inceleyeceğinizi ümit etmekteyim.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder