5 Mart 2017 Pazar

Kılavuzun Kim?

Kılavuzun Kim?

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

"…Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için dostlarına telkin ederler. Eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz, siz de Allah'a ortak koşanlardan olursunuz." (En'am, 121)
Rasûlullah (sav) buyurdular:

"Allah'a isyan olan hususta itaat yoktur. İtaat, ancak meşru olan şeydedir." 

(Buhârı, Ahkâm, 4; Müslim, imâre, 39-40).

“Uzun yıllar devesiyle birlikte yaşayan bir yörük artık iyice ihtiyarlamıştır. Devesi de bir hayli yaşlanmıştır. Bir yolculuk esnasında dinlenmek için bir ağacın altına devesini çekerek ıhtırır. Kendisi de ağaca sırtını verip uzanır. Hayatı, bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmeye başlar. Çektiği sıkıntıları devesi ile birlikte katlandığı zorlukları hatırlar. Zamanın nasıl da gelip geçtiğini düşünür. Deve de kendisi de artık hayatın son demlerini yaşamaktadır.

Devesine bakarak hüzünlenir. Bu düşüncelerle sayıklamaya başlar:

- Ey devem! Görüyorum ki ikimiz de yaşlandık. Hayatın sonuna geldik. Seninle bunca yıl birlikte olduk. Benim çok kahrımı çektin. Acı tatlı anlarımız oldu. Bir gün er veya geç emr-i Hak vâkî olacak ikimizden birisi bu dünyadan el etek çekip gidecek. Gel seninle helâlleşelim. Sana eziyet ettiğim zamanlar oldu. Aç bıraktığım açıkta bıraktığım anlar oldu. Zaman oldu sana haddinden fazla yük yükledim. Gün geldi seni hırpaladım. Ne olur bana haklarını helâl et!

Deve dile gelerek yörüğe cevap verir:

–Ey efendi! Sözlerinde haklısın. Seninle birlikte uzun yıllar yaşadık. Pek çok zorluğu birlikte yendik. Beni aç da bıraktın açıkta da... Bana olmadık eziyetler de ettin. Bana taşıyamayacağım kadar yükler de yükledin. Dövdün, hırpaladın. Bunların hepsi doğru. Bunlardan ötürü üzerinde bir hakkım varsa hepsini sana helâl ediyorum. Çünkü benim yaratılış gayem sana hizmet etmektir. Ben bu hizmete lâyık olmak için senin yanında oldum. Ancak!.. Bir husus var ki sana hakkımı helâl etmem.

Yörük hayretle:

- Nedir o! Der.

Deve cevap verir:

- Bütün yükü ben taşıdığım, bütün eziyetlere ben katlandığım halde beni bir merkebin arkasına bağladın merkebi bana kılavuz ettin, onun için sana hakkımı helâl etmiyorum.”

Aslında bu temsilî hikayeden çıkarılacak hisse çok açıktır.

Kılavuzun kim? 

(İsmet Erdal, Altınoluk Dergisi Mayıs-2003)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder