13 Mart 2017 Pazartesi

METANET

METANET

‘Metanet’, sözlükte sağlam, kuvvetli ve dayanıklı olmak anlamındadır.

Metanet, terim olarak insanın sözünde sabit, din ve görüşünde kuvvetli, işinde ise yürekli, cesur ve sabırlı olmasına denir.

Kalbinde metanet olmayan kimsenin kendisine yararı olmadığı gibi başkasına da olmaz. Çünkü hiçbir işi gereği gibi tutmaz, onun sonunu getirmez, görüşünde sebat etmez, ötekinin berikinin sözüne uyup tereddüt yağmurundan ve telaştan kurtulamaz.

Bu dünyada en uygun bir şeyin bile araştırılırsa bazı sakıncaları bulunabilir. Bundan dolayı bir iş yapılacağı zaman hal ve vakit yönünden incelenmeli, yani zamanına ve durumuna göre bir araştırma yapmalı, eğer o işin iyilikleri, makbul yönleri sakıncalarından az ise, o işi terk etmeli, çok ise o işe girişmeli ve sonuna kadar sebat etmelidir. Bu arada doğabilecek sakıncaları da ortadan kaldırmalıdır.

İsteklere kavuşmak ancak bu şekilde mümkün olabilir. Çoğunlukla işlerde başarının temeli sebat ve metanettir. Ancak sebat ve metaneti, körü körüne inat ile de karıştırmamalıdır. [1]

“(Tâlût'un askerleri) Câlût ve askerleriyle karşı karşıya gelince şöyle dediler: ‘Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.” [2]

Ayette mücadelenin kazanılması için sabrın büyük silah olduğu, büyük zaferlerin ancak sabır ve metanetle elde edilebileceği anlaşılır. Aynı şekilde ayette yer alan üzerimize sabır yağdır ifadesi, sabrın şehirlere bombalar yağdıran zalim idarelere karşı en mühim silah olduğu fikrini çağrıştırmaktadır.

“Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.” [3]

Düşmanların hile ve tuzakları sabır ve metanet karşısında etkisiz kalmakta, inançlı insan bu yolla kendisini muhafaza altına almaktadır.

“Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkar edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.” [4]

Sabır ve metanet aşılması güç bir üstünlük veren imanî duygu halidir. Bu duygu yoğunluğuyla Müslüman, karşısında bulunanların kat kat üstünde bir konum elde etmiş olmaktadır.

“Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.”  [5]

İnsan sabır ve metanet silahını yaratılışından getirmemektedir. Yapısı itibariyle aceleci ve sabırsız olarak yaratılan insan daha sonra hayatı içerisinde nefsini terbiye etmek, olumsuz yanlarını ortadan kaldırmak ve eğitmek suretiyle sabır zırhını kuşanmış olmakta, hayat gemisini dalgalı denizlerden aşırarak felah iklimine vardırmaktadır.

 

 [1] Tasvir-i Ahlâk, A. Rıfat.

[2] Bakara sûresi, 2/250.
[3] Âl-i İmran sûresi, 3/120.
[4] Enfal sûresi, 8/65.
[5] Meâric sûresi, 70/19.


BU YAZI AŞAĞIDAKİ SİTEDEN ALINMIŞTIR:
http://www.islamahlaki.com/default.asp?kat_no=656

--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder