14 Mart 2017 Salı

MUAŞERET

MUAŞERET

‘Muaşeret’, sözlükte birlikte yaşamak ve arkadaş olmak anlamındadır.

Muaşeret terim olarak, iyi ve uygun bir hayat yaşama, insanlarla ülfet etme, iyi geçinme gibi anlamlara gelmektedir. Bu terim, daha çok “adab” kelimesiyle birlikte ‘adâb-ı muaşeret’ şeklinde kullanılır. Adâb, ahlâk ve görgü kuralları anlamına geldiğine göre ikisi birlikte; ‘mutlu, başarılı, yararlı ve uyumlu yaşamanın gerektiği kurallar topluluğu’ demektir.

Her toplumun kendi inanç ve geleneklerine dayalı ve ahlâk anlayışından kaynaklanan ‘adab-ı muaşeret’ (görgü kuralları) vardır. Bu kurallar zaman içinde oluşur ve bütün topluma mal olurlar.

Müslümanlar her hususta olduğu gibi muaşeret esaslarında da en büyük örnek olan Hz. Peygamber (s.a.v.)’e uymak durumundadırlar. Çünkü Peygamber Efendimiz, yüce Allah (c.c.)’ın belirttiği hayat kurallarının tamamını şahsında yaşayarak Müslümanlara örnek olmuştur.

İslâm ahlâkının bütün esasları toplandığında ‘İslâm Toplumu adâb-ı muaşeret’i ortaya çıkmış olur.

Şu ayetler adab-ı muaşerete eğitimine örnek mahiyetindedir:

“Ey iman edenler, evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz. Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin ve eğer “Dönün” denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı bilendir. İçinde oturulmayan ve sizin için bir meta (yarar) bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da, sakladıklarınızı da bilir.” [1]

Bu ayetlerde toplum içerisinde nasıl davranılması gerektiği ile ilgili kısa ve net bir öğüt verilmektedir.

“Rasulün yanında seslerini kısanlar var ya! İşte onlar Allah’ın takva için kalplerini imtihan ettiği kimselerdir. Onlara hem bir bağışlanma hem büyük bir mükafat vardır. Sana odalarının arkasından bağıranlar yok mu! Onların çoğu muhakkak aklı ermeyenlerdir.” [2]

Bu ayetlerle de konuşma adabı, özellikle de Hz Peygamber (s.a.v.) ile yapılan konuşma ve hitaplarda dikkatli olunması üzerinde durulmuş ve bunlara dikkat edenlerin mükâfatlandırılacakları bildirilmiştir.

 

 


 

[1] Nur sûresi, 24/27-29
[2] Hucurat sûresi, 49/3-4.
 
BU YAZI  AŞAĞIDAKİ SİTEDEN ALINMIŞTIR:
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder