20 Mart 2015 Cuma

Çanakkale kahramanlarının torunları anlatıyor - 6

Çanakkale kahramanlarının torunları anlatıyor - 6

Zaman gazetesindeki bu güzel yazıyı inşallah bölümler halinde yayınlayacağız...

Çanakkale kahramanlarının torunları anlatıyor [Çok özel röportajlar - ZamanTV]


HABERLER PAZAR
15 Mart 2015, Pazar
 
Dile kolay bir asır geçti üzerinden... Anadolu’nun dört bir yanından yarım adaya koşup, geri dönme gayesi taşımadan şehit düşenlerin arkada bıraktıklarıyla görüştük. Gördük ki her ilden yüzlerce kayıt defteri tutulmuş. Bize ise o kahramanlık hikâyeleriyle dolu defterlerin yapraklarını aralamak düştü.


Dile kolay bir asır geçti üzerinden. Ancak büyüklerinden o kahramanlıkları dinlemiş, hâlâ anlatacak bir şeyleri olan nesillere ulaşmak mümkündü. Anadolu’nun dört bir yanından yarımadaya koşup geri dönme gayesi taşımadan şehit düşenlerin geride kalanlara emanet ettikleri kıymetlilerinden savaşı dinledik. Çanakkale’den yola çıkıp İzmir, Bursa, Karabük, Ankara ve İstanbul’a döndüğümüzde gördük ki her ilden yüzlerce kayıt defteri tutulmuş. Bize ise sadece o defterlerin yapraklarını aralamak düştü.
 


Ahmet Muhteşem Ağıldere

Sıralar boş kaldı, mevziler tıklım tıklım

Halkın maddî-manevî tüm imkânlarını seferber ettiği Çanakkale Savaşları, bir dönemin okumuş, eğitim almış neslinin de kaybolmasına neden oldu. 250 binden fazla kayıp verilen cephede, yaklaşık 10 bin üniversiteli ve 70 bin ortaöğretim öğrencisi şehit düştü. Sivas Lisesi, 1915 yılında hiç mezun vermedi.

27. Alay’da komutan olarak görev yapan Asteğmen İbradalı Hayrettin, eğitimini yarıda bırakan civanmertlerden yalnızca biri… Hukuk fakültesi 4. sınıfta okurken her şeyi bırakıp Gelibolu’ya gelen İbradalı Hayrettin, Anafartalar’da kara çıkarmaları sırasında silah arkadaşlarıyla gösterdikleri kahramanlıkla tarihe adını yazdırdı. İbradalı Hayrettin’in torunu Prof. Dr. Ahmet Muhteşem Ağıldere, babasını küçük yaşta kaybetmiş.

Dedesi hakkında tüm bilgileri amcasından ve şehidin harp meydanında tuttuğu anılardan öğrendiğini söyleyen Ağıldere, savaşa gidenlerin dünya tarihine mesaj verdiğini düşünüyor. “Menfaat beklemeden herkes her şeyini geride bırakıp gitti. Günümüzde hemen hiç kimse menfaati olmadan iş yapmıyor ama Çanakkale ruhu öyle değildi. Bu bizim için ders olmalı.”

Ağıldere, dedesiyle ilgili bir anekdotu da şöyle paylaşıyor: “25 Nisan sabahı nöbet tutan asker, gece karanlığında dedemin yanına gelmiş. Düşman birliklerinin teknelerle yaklaştığını söylemiş. Silahların menzili kısa, cephane kısıtlıymış. Belli süre beklemişler ve o kanlı savaşlar başlamış.

Dedemin notlarından anladığımız, birliklerimizin makineli tüfeği de yok. Dedem İbradalı Hayrettin, notlarında şunu kaydediyor: ‘Bizim cephanemiz ve imanımız vardı.’ Dedem bu savaşlar sırasında iki kez ağır yara almış. Omzu, dizi ve ayağından yaralanmış, iki kez gazi unvanı şerefini kazanmış.”
  

http://www.zaman.com.tr/pazar_canakkale-kahramanlarinin-torunlari-anlatiyor-cok-ozel-roportajlar-zamantv_2283311.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder