4 Mart 2015 Çarşamba

​Necati Öztürk'ten.. Peygamber kabrine doğru ayaklarını uzatan adam.. (mümin feraseti )

Necati Öztürk'ten.. Peygamber kabrine doğru ayaklarını uzatan adam.. (mümin feraseti )
 
Emekli Doç Dr. Necati Öztürk 30 yıldır Mekke’de yaşan herkes tarafından tanınan bir ALLAH dostu..  kendisi ayrıca tarih uzmanı..şu an orada bir kütüphanenin müdürlüğünü yapıyor.. Ümre  ibdetimizde bizleri bilgilendirmek için otelimize davetli olarak geldi..

Allah kendisinden razı olsun, ilk görüşte yüzündeki nur öyle parlıyordu ki.. görünüşü Allah’ı hatırlatan hadisini akıllara getiriyordu..

Mekke ve Medine’ye Allah’ın misafiri olarak geldiğimizi ve burada  neler yapmamız konusunda bizleri bilgilendirdiler.. ayrıca Necati Öztürk Hoca zemmem konusunda  uzman..

Konuşmasında özellikle dikkatimi çeken bir anektodu sizlerle paylaşmak istiyorum..

Necati Öztürk Hoca, bu topraklarda kimseyi tenkit etmememiz gerektiğini başından geçen bir hadise ile anlattı..

5-6 yıl önce Medine’de bir gün öğle namazını kıldım, tam ayakkabılarımı giymiştim ki 70-75 yaşında arap olduğu belli olan bir amca boylu boyunca Peygamberimizin kabrine ravzaya doğru  ayaklarını uzatmış yatıyor.

İçinden diyorum ki, ya amca yatılacak yer burası mıdır? 

Dünyanın dört bir yerinden insanlar kıbleye karşı ayaklarını uzatmazken  sen hem kıbleye hem de Efendimiz(as) kabrine doğru ayaklarını uzatıyorsun .. Sonra bir şey söylemeden oradan uzaklaşıyorum..

Arkamdan biri sesleniyor.. bana değildir diye bakmıyorum lakin, bir el omzuma dokunuyor, o adamın beni çağırdığını söylüyor..

Yanına gidiyorum..  amca bana diyor ki:

Ne homurdanıyorsun, sana mı düşmüş benim nasıl yatacağım?

Ben 30 senedir buradayım Allah Resulünün komşusuyum.. komşu komşunun yanında ayağını uzatmaz mı? rahat etmez mi?..  o sorun etmiyorken sen niye sorun ediyorsun..?  sana mı düştü  iki yakın dostun arasına giriyorsun.. Lütfen bir daha kendi üzerinize vazife olmayan şeylere karışmayın diyor..

Ne söyleyeceğini şaşıran Necati Öztürk hoca , amcanın önünde diz çöküyor.. ve sonrasında aralarında bir muhabbet  başlıyor..

Buradan benim çıkardığım, Efendimiz (as)’ın ‘’kalbini mi yardın? ‘’ hadisi.. kimsenin kalbindeki ihlası kimse bilemez.. ayrıca yargılama hakkına sahip değiliz..

Sözün Özü, Resulullah Efendimiz (as)’ın hadisi:

 “Müminin ferasetinden sakınınız. Zîrâ hiç şüphe yok ki, o, Azîz ve Celîl olan Allah’ın nuru ile bakar.”

İhlaslı Mümin ALlahın nuru ile bakar.. kötü zandan sakınmalı, Allah dostlarının içten geçeni bildiğini unutmamalı..

Ve.. diyorum ki, şekilcilikten çok ihlasdır önemli olan..

Gülümce Yıldız, 18-02-2015

http://www.gulumceninkaleminden.com/2015/02/necati-ozturkten-peygamber-kabrine.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder