17 Kasım 2015 Salı

Ahmed Şahin - Büyüklerimizden sabır tahammül örnekleri!

Ahmed Şahin - Büyüklerimizden sabır tahammül örnekleri!


Ahmed Şahin
 
 
AİLE-SAĞLIK

 

Büyüklerimizden sabır tahammül örnekleri!


Sabır ve tahammül sınırlarımızı zorlayan olaylar yaşıyoruz günlük hayatımızda.

Gönül istiyor ki maruz kaldığımız yahut da şahit olduğumuz bu olaylardan fazla etkilenmeyelim, ‘Bu da geçer yahu!' diyerek büyüklerin yaşadığı sabır ve tahammül örneklerinden biz de yaşayalım. Ama kolay mı onlar gibi sabırlı ve tahammüllü olmak? İsterseniz birlikte okuyalım geçmiş büyüklerin sabır, tahammül örneklerinden bazılarını. Bakalım nasıl sabır, tahammül örnekleri sunmuşlar bizlere bir görelim. Önce Hz. Ebu Bekir (ra) Efendimiz'in sabır örneğine bir bakalım.

1- Kaba saba bir adam, Hazreti Ebu Bekir (ra) Efendimiz'i tenkit etmeye başlar. O da hakkı olan cevabı hemen vermeyip sabırla dinlemeyi tercih eder. Efendimiz (sas) ise bu durumu tatlı bir tebessümle seyreder. Ne var ki, adam yersiz tenkitlerini uzatınca Hz. Ebu Bekir (ra) cevap hakkını kullanmaya başlar. Bu sırada ise Efendimiz'in yüzündeki o tatlı tebessümün gittiğini görür, cevap vermekle yanlış mı yaptım acaba diye sorması üzerine Efendimiz'den şu önemli ve ibretli açıklamayı alır:

- Sen tenkit eden adamı sabırla dinliyor, cevap vermiyordun. Bu sırada bir melek de sabrına bakıp senin adına o adama cevap veriyor, seni böyle savunuyordu. Ben de meleğin seni savunmasını tatlı bir tebessümle zevkle seyrediyordum. Ne zaman sen cevap vermeye başladın, melek sustu. Ben de meleğin susmasından dolayı üzüldüm, tebessümüm ondan kayboldu! Yoksa senin yumuşak şekilde cevap hakkını kullandığından değil!

Demek ki bazen sabır gösteren taraf tümüyle savunmasız kalmaz. Gerektiğinde melekler dahi haklıyı savunur. Yeter ki meleklerin savunmasını bekleyecek kadar sabır gösterilsin, tahammüllü davranılsın. Özellikle aile içinde melek cevap versin, diyerek gösterilen sabır ve tahammül çok hayırlı sonuçlara vesile olur. Hem aile içinde gerilimi azaltır hem de yuvada huzur ve emniyeti sağlar, aynı zamanda başka ders alacaklara da önemli bir sabır ve tahammül örneği verilmiş olur.

2- Bir de İmam-ı Azam Efendimiz'e bakalım. Gerektiğinde o nasıl bir sabır tahammül örneği vermiş bir de onu görelim. Kufe Mescidi'nde verdiği dersinden yorgun şekilde çıkmış evine doğru giderken peşine düşen bir çekemez ve saygısız adam, söylenerek gelir arkasından:

- Sen İmam-ı Azam filan değilsin ama kendini büyük gösteriyor, İmam-ı Azam (en büyük imam) dedirtiyorsun kendine! Arkasından böyle söylenerek gelen adamı dinleyerek yoluna devam eden Hazreti İmam, nihayet evinin kapısına gelince geriye dönüp tebessümle bakarak der ki:

- Burası benim evimdir, söyleyeceklerin bittiyse izin ver de evime gireyim? Yavaşça kapıyı açıp evine giren imam, yine tepkisiz şekilde yavaşça kapısını kapar. Bu sabırlı tahammüllü tutum karşısında şaşıran adam, kendini tutamayarak dikildiği yerde bağırır:

- Şimdi anladım, sen gerçekten de İmam-ı Azam'sın! Çünkü bu sabrı ve tahammülü sıradan bir imam gösteremez!

Demek İmam-ı Azam olmak da kolay değilmiş, böyle bir sabır ve tahammül örneği vermek gerekiyormuş en büyük imam olmak için.

3- Tasavvuf büyüklerinden Malik bin Dinar'ı yolda giderken gören biri, yanındaki arkadaşına der ki:

- Şu düşünerek giden adamı görüyorsun ya, riyakârın tekidir. Halk da onu tasavvuf büyüğü zannediyor! Malik bin Dinar, sesin geldiği tarafa dönüp tebessümle bakar, olanca yumuşaklığıyla şu cevabı verir:

- Beni şimdiye kadar hiç kimse böyle doğru tarif etmedi! Allah razı olsun senden!

Ne dersiniz bir kaba saba adam yolda giderken bizi ‘riyakârın biri' diye tarif etse cevabımız nasıl olur bir düşünsek mi?

4- Konya çarşısında kendine çok güvenen cerbezeli bir adam, çevresine meydan okuyarak bağırır:

- Ben öyle bir adamım ki bana bir kelime söyleyen bin kelime ile cevap alır! Oradan geçmekte olan Hazreti Mevlânâ, adamın çenesi altına kadar sokulur, gözlerinin içine bakarak şöyle cevap verir:

- Ben de öyle bir adamım ki bana (bin) kelime söylesen (bir) kelime ile dahi cevap alamazsın! Meleklerin cevabı yeter benim için. Gerçekten de bin kelime ile cevap verecek olan adam, bir kelime ile dahi cevap veremez bu söze.

Fatebiru ya ülil ebsar! Düşünün ey basiret sahipleri!
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder