2 Mart 2014 Pazar

HİKAYE Bir küçük esnafın yaşadığı ibretlik hadise


HİKAYE  Bir küçük esnafın yaşadığı ibretlik hadise

 

Sayın okurlarım sizlere Bir küçük esnafın yaşadığı Hikâyesini paylaşayım:

Bir küçük esnaf, bazı günler hiç siftah yapmadan dükkanını kapatırdı. Birgün bir arkadaşı dükkana geldi, sohbet etmeye başladılar.

İşlerin nasıl iyi mi, diye sordu. O da bazı zaman hiç siftah yapmadan dükkanı kapatıyorum, dedi. Bilmiyorum nerde eksikliğim var, dedi arkadaşına,

Arkadaşı da ona, iş ticareti eğitim kitapları var, onlardan birini al, belki faydasını görürsün, dedi.

Akşam işten çıktığında ilk işi, bir kitapçıya gitmek oldu. Kitaplara göz atarken bir kitap ilgisini çekti. Üzerinde şöyle yazıyordu:


Kısa yoldan zengin olmak ister misiniz? Kim istemez ki, kısa yoldan zengin olmayı, diye düşündü. Cebine elini atıp, son kalan parasını verdi. Heyecanla çıktı oradan. Evine gidip okumaya başladı.

Amerikalı fakir bir iş adamının nasıl zengin olduğunu yazıyordu. Birinci kural, çevrenizi, dostlarınızı değiştirmeniz gerekiyor. Kendinizden başka üstün insan olmadığını düşünün, diyordu. Okuduğu o kitaptaki herşeyi uygulamaya başladı.

Dışarı çıktığında, o artık, o değildi. Selam veren dostlarını görmemezlikten geliyordu. Aylarca böyle sürdü. Birgün, dükkan sahibi yanına gelene kadar,

Dükkânın anahtarını alıp, bana ya kira borcunu ver, ya da biran önce dükkanı boşalt, dedi. Dışarı çıktığında düşünmeye başladı. Dar gününde borç para veren dostlarına gidemezdi.

Hepsinin kalbini kırıp, büyüklenmişti, nasıl bakardı yüzlerine. Bitkin, çaresiz halde evine geldiğinde, eşinin kitap okuduğunu gördü.

Sordu, ne okuyorsun diye. Bir dua kitabı aldım. Bin kere şu duayı söylersem zengin oluruz, dedi. Eşinin bu sözüne bir şey söyleyemedi, çünkü O da onun bunun uydurduğu ile çevresinden uzaklaşmış ve azla yetinmeyip işinden olmuştu.

O gece uyuyamadı, sabah ezanı okunuyordu. Açtı elini gökyüzüne, Ağlayarak yalvarıyordu. Allah'ım bizi affet, düştük gaflete diye,


Ağlayarak dua ederken uyuyup kaldı olduğu yerde... Şiddetli bir kapı sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında karşısında dükkan sahibi duruyordu.

Herhalde kirasını isteyecek, diye düşündü. Dükkan sahibi gülümseyerek baktı yüzüne, Sabah namazını kılarken, onun perişan hali gelmiş gözünün önüne... Anahtarı uzattı eline.

Kira ne olacak, dedi.
Durumunu bir düzelt, kirayı verirsin, dedi.  

Sabah açtı dükkanını besmeleyle. Yine kitap okuyor mu, diye düşünüyorsanız. Evet, okuyor, Kur-an var elinde... Şükürler olsun işi, gücü yerinde...  

 

Her neyi istersen Allah’tan iste.
Sakın düşmeyin sayın okurlarım onun düştüğü gibi gaflete.

Araştırmacı Yazar Ramazan HOŞ

 

1 yorum: