22 Ocak 2015 Perşembe

Bunlar için adak yapın

Bunlar için adak yapın

 

Hazret-i Hüseyin ile hazret-i Hasan “radıyallahü anhüma” çocukken hasta olmuşlardı.
Peygamber efendimiz aleyhisselam haber alıp, teşrif ettiler evlerine.

Hazret-i Ali ile hazret-i Fatıma’yı teselli edip;
- Bunlar için adak yapın buyurdular.

Onlar da;
- Peki, dediler.
Ve üç gün oruç nezrettiler hemen.

Birkaç gün içinde iyileşti çocuklar.
Onlar da oruca başladılar.

İyi de, iftarda ne yiyeceklerdi?
Pişirecek bir şey yoktu ki evlerinde.

Komşudan “üç ölçek” arpa ödünç aldılar.

Onu üç parçaya ayırdı hizmetçi.
Ve bir ölçeğiyle beş çörek yaptı ilk günü.
Beş kişilerdi çünkü.


Allah için!
Nihayet iftar vakti yaklaştı.
Hazret-i Fatıma, herbirinin önüne birer çörek koymuştu ki, kapı çalındı.
Açınca, bir “fakir” gördüler kapıda.

Yalvarıyordu:
- Allah için biraz ekmek!

Çöreklere el sürmeden verdiler ona.
Su ile açtılar iftarı.
Ve ikinci gün orucuna niyetlendiler.

Hizmetçi, o gün de pişirdi beş çörek.
İftara çok az zaman kalmıştı ki, çalındı yine kapı.

Bu defa bir “yetim çocuk” vardı eşikte.
- Allah için az ekmek! diyordu..
Hepsi de çöreğini ona verip sevindirdiler yavrucağı.

İftarı su ile açtılar yine.
Ve üçüncü gün oruca niyetlendiler.


Üç gündür açım!
Hizmetçi, beş çörek daha yaptı.
İftar vakti çalındı kapı.
Açtılar.

Bu defa bir “esir” vardı kapıda.
Yalvarıyordu:
- Üç gündür açım. Allah için biraz ekmek!
Yine çöreklerini verdiler.
Yine su ile iftar ettiler.

Dördüncü gün, Peygamber efendimiz aleyhisselam teşrif ettiler bu defa.
Bir müjde getirmişlerdi onlara.

Evet, boşa gitmemişti bu yaptıkları.
Onlar için, “Hel Eta suresi”ni göndermişti Hak teâlâ.

Onları methediyordu.
Ne şeref!
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder