14 Ocak 2014 Salı

Kutlu Doğum’da Peygamberimiz’le birlikte yaşama kararı almak?


AİLE-SAĞLIK Yazarlar Ahmed Şahin

Kutlu Doğum’da Peygamberimiz’le birlikte yaşama kararı almak?

 
 
İhya ettiğimizi düşündüğümüz Kutlu Doğum gecesinden sonraki günlerimizde hayatımızda dinî hassasiyet ve dikkat artması görülüyor mu? Yoksa aynı ihmal ve hassasiyet eksikliği yine sürüp gidiyor mu? Sürüp gidiyorsa bir eksiklik var Kutlu Doğum gecesi kutlamalarımızda demektir.
 
 
Halbuki Kutlu Doğum gecesi sebebiyle derin tefekküre dalmalı, doğumunu kutladığımız Efendimiz’le birlikte yaşama kararı almalı, aldığımız Efendimiz’le birlikte yaşama kararını da ertesi günden itibaren uygulamaya koymalıydık.
 
 
-Efendimiz’le birlikte yaşama kararı nasıl alınır? Bu konudaki tarif ve tespiti kim yapmış?
 
 
Bediüzzaman Hazretleri’nin, ölümlerinden sonra tasarrufları devam eden beş büyük veliden biri olarak haber verdiği Ebul Hasan Harkani’den dinliyoruz Peygamberimiz’le birlikte yaşamanın tarif ve tespitini.
 
 
   Horasan’ın bu büyük velisi, Harkan’da yaptığı vaazlarında Peygamberimiz’le birlikte yaşama tarif ve tespitini  şöyle yapıyor o günkü Müslümanlara:
 
 
- Ey Müslümanlar! Günlük hayatınızı Peygamberimiz’le birlikte yaşamak ister misiniz?
 
 
- ‘Kim istemez O’nunla birlikte yaşamayı? Ama nasıl olacak O’nunla birlikte yaşamak?’ diye sorarlar. Şöyle açıklıyor Peygamberimiz’le birlikte yaşama azim ve anlayışını:
 
 
- Her sabah günlük hayatınıza başlarken, herhangi bir günaha düşmeden günü tamamlamaya niyet etmeli ve o günü günahsız tamamlamalısınız. İşte günahsız tamamladığınız o gün, Peygamberimiz’le birlikte yaşadığınız gündür. Çünkü Peygamberimiz de gününü günahsız tamamlar, günahsız tamamlayan ümmeti ile de ruhaniyeti birlikte olur!.
 
 
  Demek ki sabahtan ilk niyetimiz, günlük hayatımızı günahlara bulaşmadan tamamlamak olmalı, Resulullah’ın ruhaniyeti yanımdadır, nasıl günaha bulaşabilirim diyerek kendimizi gün boyu günahlardan uzak tutmaya özel bir gayret göstermeliyiz.
 
 
   İşte Kutlu Doğum gecelerinden sonra bizler böyle bir karar almalı, ben bundan sonra günlük hayatımı doğumunu kutladığım Peygamberimiz’le birlikte yaşayacağım diyerek günaha bulaşmadan yaşama azim ve aşkına girmeliyiz.
 
 
   Böyle bir niyetle günlük hayatını günahsız tamamlayan insan, akşam eve gelip de şöyle bir köşeye oturunca:
 
 
-Elhamdülillah! Bugün Peygamberimiz’le birlikte yaşadım, Efendimiz’in ruhaniyeti benimle beraberdi; çünkü bir günaha bulaşmadan tamamladım günümü.. diye huzur duyabilir.
 
 
Büyük veli Harkani’nin, Peygamberimiz’le birlikte yaşama vaazlarını dinleyenlerden biri de o günkü Türk hükümdarı Sultan Mahmud Gaznevi idi. O da artık günlük hayatını Peygamberimiz’le birlikte yaşama niyetiyle tamamlıyordu. Bir gün Muhammed adındaki hizmetçisine her defasında çok sevdiği Muhammed adıyla hitap ettiği halde bu defa Muhammed adıyla değil de babasının adıyla çağırmıştı. Alışık olmadığı bu hitap şeklinden endişeye kapılan hizmetçi:
 
 
- Sultanım dedi, bir kusur mu işledim acaba ki çok sevdiğiniz Muhammed ismimle değil de babamın adıyla çağırdınız beni?.. Sultan şöyle açıkladı durumunu:
 
 
-Seni Muhammed isminle çağırdığımda hep abdestli oluyordum. Bu defa ise abdestim yoktu. Günlük hayatımı kendisiyle yaşamaya niyet ettiğim Resulullah’ın yanında o yüce ismi abdestsiz ağzıma almaya cesaret edemedim de onun için babanın adıyla çağırdım seni.
 
 
   Sözün özü: Kutlu Doğum kutlamasında kararımızı vermeliyiz: Bundan sonra günlük hayatımı ben de Peygamberimiz’le birlikte yaşama azminde olacağım inşallah.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder