6 Ocak 2014 Pazartesi

Kadınlar Duymak İster

 

Kadınlar Duymak İster



unnamed[3]

“Mutlu Evlilik Okulu” kitabımdan erkeklerin hanımlarla ilgili bilmesi gereken konulardan bir bölüm.


Kadınlar Duymak İster


Kadınlar için beğenilmek ve sevilmek çok değerlidir. Bu yüzden kadınlar eşlerinden beğenildiği ve sevildiği yönünde güzel sözler duymayı beklerler. Erkekler hanımlarına iltifat etmeyi, güzel söz söylemeyi ihmal etmemeliler. Güzel söz kadın kalbinin yakıtıdır.


Tabii güzel söz söylerken, ses tonu çok önemlidir. Havadan sudan bahseder gibi sıradan bir ses tonu ile yapılacak iltifat pek de anlamlı değildir.


Mesela; erkeğin her akşam rutin olarak sıradan bir ses tonu ile “Yemek güzel olmuş, eline sağlık” demesi ile “Bugün yemeği çok beğendim, pilav tane tane nefis olmuş ya da yemeğin eti tam kıvamında pişmiş, ellerine sağlık” gibi biraz düşünüp onu mutlu edecek bir iltifat etmesi kadın için daha anlamlıdır.


Kadınlar en çok hangi iltifatlardan mutlu olurlar, erkeklerin bilmesi gerekir.


Fiziği ile ilgili: Saçı, gülüşü, tatlı bakışı, tipi, teninin yumuşaklığı, kıyafetinin yakışması…


Emek verdiği şeylerle ilgili : Yemeğin tadı, satın aldığı elbise, erkeğin ailesi ile iyi geçinmesi, çocuklarına iyi anne olması, becerikli bir ev hanımı olması…


Değer verdiği şeylerle ilgili: Ailesi, mesleği, okuma aşkı…


Ve kadınlar bu konularla ilgili eleştirileri de kaldıramazlar. Hele fiziği, yaşı, kilosu ile ilgili olumsuz şeyler söylemeyin, hiç unutmazlar. Eğer eşinizi fiziği ile ilgili eleştirirseniz onu kendinizden ve özellikle yatak hayatından soğutursunuz. Günümüzde medya sebebi ile erkeklerin kadın algısı değişti. Herkes karısı manken gibi olsun istiyor. Böyle bir şey mümkün değil.


Hele doğum yapmış bir kadının fiziğinin mükemmel olmasını beklemek fazla hayalcilik olur. Bazı kadınların vücudu hamilelikten daha az etkilenirken bazıları daha çok etkilenir. Her ne olursa olsun kimse de doğum yapıp vücudu yeniden eskisi gibi olsun diye dünya para harcayan artistlerle kendi karısını kıyaslamasın.


Tamam erkekler için görsellik önemlidir fakat bu ilk görüşmelerde daha etkilidir. Çünkü göz güzelliğe bir süre sonra alışır ve güzellikte erkeğin gözünde sıradanlaşır. Erkeğin evlilik kararını güzelliğe bakarak vermemesi lazım. Çünkü kadının fiziğinin güzel olması mutlu olmayı getirmediği gibi, kadının iyi bir cinsel enerji taşıdığını da göstermez. Çok güzel olduğu halde kocaları tarafından cinsel soğukluktan dolayı terk edilen kadın sayısı az değil. Bu yüzden fiziğe takılmamak gerek. Kadının vücut kusurları varsa bunları söyleyip onun moralini bozmaktansa, ondaki güzellikleri bulup erkek bunları takdir ederse kadının enerjisi yükselir ve daha da güzelleşir.


Kıymet bilin, takdir edin: Maalesef ki maddi getirisi olmayan işlerin genellikle kıymeti bilinmez. Hele ki günümüzde insanların değer ölçüsü paraya tahvil edilmiş. Kadınların ev temizliği, yemek, bulaşık, çamaşır, ütü, çocuk bakımı gibi işleri genellikle kıymeti takdir edilmeyen işlerdendir. Kolay gibi görünür fakat pek de kolay değildir. Evlerde her ne kadar elektronik aletler olsa da işler oldukça yorucudur. Ev işleri yapmayınca dağ gibi yığılır, yapınca göze görünmez. Rutin olarak sürekli sürekli yapmak bazen bıkkınlık verir. Bir de takdir yoksa ev işlerini yapmak eziyete dönüşebilir.


Kadının ruh hali aileyi çok etkiler. Hatta evin içindeki eşyalara dahi onun ruh hali siner. Kadın yaptığı işleri keyifle yapıyorsa, olumlu enerjisi eve, yaptığı yiyeceklere geçer. “Gönülsüz yaptığı aş da ya karın ağrıtır ya baş.” Onun gönülsüz yaptığı işlerin hayrını göremezsiniz. Karınızın yaptığı işleri küçümsemeyin, “Bütün gün evde ne yapıyorsun!” gibi aşağılayıcı cümleler asla kullanmayın, gerçekten çok kolay işler değil. Yaptığı işlere teşekkür edin, takdir edin. O zaman keyifle yapar ve yapma isteği artar. İhtiyacı olduğunda ev işlerinde yardım edin.


Bir şey istediğinizde yaptığı iş sizin istediğiniz gibi olmasa da hemen eleştirmeyin tam aksi yapma isteğini ve attığı adımı takdir edin. Eleştirirseniz sizin için bir şeyler yapma arzusunu öldürürsünüz.

Mesela; istediğiniz bir yemeği yaptı fakat tadını tutturamadı. “Boşuna uğraşmışsını, hiç olmamış” gibi hevesini kıracak, ağır sözler söylemeyin. “Teşekkür ederim canım, benim için yorulmuş gayret etmişsin, eline sağlık. Bir sonrakinde eminim daha güzel olacak.” deyin. O zaten emek vermiş, iyi olmamış, diye üzülüyordur, bir de siz üzmeyin.


Ya da sizin için gitti saçını boyattı fakat sizin sevdiğiniz rengi tutturamamış. Hemen olmamış demeyin, iltifat edin, yapma arzusunu takdir edin. Bir sonraki boya zamanı “Bu renk de yakışmıştı fakat bunun bir ton koyusunu yaptırsan daha güzel olabilir.” gibi moralini bozmayacak sözler söyleyin. Yoksa “nasıl olsa kıymet bilmiyor” deyip sizin için bir şeyler yapma isteği duymaz. Takdir görmek, kıymetinin bilindiğini fark etmek kadını motive eder. Yaşama ve yapma arzusunu artırır, ona sevildiğini ve değerli olduğunu hissettirir.  Eşinizi takdir edip bir kaçta tatlı  söz söylerseniz sevildiğini hisseder. Sevilen kadının mutluluğu sizi de aileyi de mutlu eder.


Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultana neler yazmış. Tatlı sözler bilmeyen beyler ezberlesinler. Bilmiyorum demek mazeret değil bu devirde.
 
 
“Sen benim misk ve amber kokum, sevdiğim, parlak ayım, dostum, en yakınım, her şeyim, güzeller sultanımsın.


Ey gülen gülüm! Hayatımsın, mahsulümsün, ömrümsün. Kevser Şarabım, cennetim, baharım, mutluluğum, aydınlık günüm, gülümsün.


Çınarımsın, gezdiğim dolaştığım yer, gül bahçem ve bostanımsın. Arzum, şahlara yaraşır incim, sabahım, akşamım ve sohbetimsin.


Mutluluğum, eğlencem, meclisim, çıram, güneşim ve mumumsun. Turunç, nar ve portakalım, yatak odamın ışığısın.


Akıl sahibim, efendim, gizli ve açık olanım, nasihatimsin.


İki cihan ülkesine canımsın.


Şekerim, hazinem, alem içinde sıkıntı vermeyen tek şeyim, Aziz ve Yusuf’um, her şeyim, gönül Mısır’ında (ülkesinde) sultanımsın.


Saçın benim her şeyim, kaşın yayım, gözün fitne doludur. Ölürsem kanım boynuna olsun, yetiş.”
 
 

unnamed[3]


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder